X Files 'da Gerçeğe Giden Yol

Dizi en başından beri uzaylılar var mı? Varsa Nereden Geldiler? Amaçları Ne? İnsanlardan ne istiyorlar? gibi bir çok soruyla bizi meşgul etti. Ardından bu kez tüm göz boyayan bir film setindesiniz dedirtti. Haklı mıydı? Yayınlandığı dönem ülkede politika çevrelerine rahatsız etti mi doğrusu merak etmedim değil. Aşağıda üç başlıkta verilen bilgiler dizi hakkında çokça ayrıntı içeriyor. Eğer siz de benim gibi sürpizlerin bozulmasından hoşlanmayanlardansanız izlemeden önce okumanızı önermem.

X Files dizisinde "Uzaylılar var mı?" Ana sorusundan yola çıkarak dizide yer verilen üç olasılıktan bahsedebiliriz.

a. Uzaylılar vardır. Evet uzaylılar vardır ve dünyayı işgal etme üzerine bir plan yapmaktadır. Hükümet içinde nüfuslu bir grup da boş durmamış uzaylı genetiği ve uzaylı teknolojisi hakkında araştırmalara girişmiştir. İnsanlar kaçırılmış, üzerilerinde deneyler yapılmış, klonlama hayata geçmiştir. Boyunlarından hedef alınarak ölünce enselerinden yeşil sıvı çıkan bir insan güruhu vardır ki bunlar eriyerek buharlaşmaktadır. Bir diğer grup uzaylı DNA'sıyla oluşturulan klonlardır. 3. Grup uzaylılarca kaçırıldığını sanan ama devlet projesi kapsamında götürülüp üzerlerinde bir dizi deney yapılıp bedenlerinde çeşitli noktalara ya da enselerine izleyiciler yerleştirilen insanlardır. Amaç uzaylılarla yapılan anlaşma sonrası elde edilen uzaylı ceninden bir melez ırk yaratılmasıdır. Tüm bu deney ve araştırma hengamesinin arka perdesinde Konsey adı verilen hükümetin yüksek kademe mensubu elit bir grup vardır. Ailerinden bir bireyi deney sürecine vermeyi kabul eden bu grup yaklaşan istilaya boyun eğmiş kendi paçalarını kurtarma peşine düşmüştür. Bu fikre karşı çıkan Bil Mulder bile sonunda kabullenip kızını feda etmiştir. Ancak bir yandan da yaklaşan istilaya karşı gizli biçimde uzaylı microrganizması taşıyan kara maddeden yola çıkarak geliştirilen bir aşı projesi yürütmektedirler. Kara maddenin ne olduğu ve nereden geldiği ise The X Files Fight For Future filminde ortaya konur. Gizli Konseyin amacı dünya insanlarını kurtarmaktan ziyada onlara göre seçilmiş az sayıdaki insanla yola devam etmektir. Gzli eneyin başarılı olduğunu öğrendiğinde ilk uzaylı-insan melezi bu kez açığa çıkacakları endişesiyle yok etme peşine düşecek kadar da acizdir. Onların karşısında yer alan Uzaylı İsyancı grup kara madde ağızlarından ve gözlerinde girmesin diye bu iki noktayı da adeta mühürleyerek kapatan kimselerdir. Saldırgan faaliyetlerinin hedefinde bir dönem kaçırılıp üzerinde deneyler yapılan insanlar vardır ve onları adeta bir çakmakla tutuşturarak diri diri yakmaktadırlar. Konsey başarılmış deneği müttefik oldukları uzaylılara vermek ve önceki gibi bir dizi denek sunmak üzere askeri hangarda toplanmışken beklediklerinin aksine uzaylı isyancılar çıkagelir. Herkes diri diri yanarken Sigare içen adam son anda kaçmayı başarır. 
 
b. Uzaylılar vardır ve dünyadaki insanlığın da atasıdır: Bu noktadan sonra istila durumunun yerini bir dizi farklı gizem alır. Önce belli bir güç ve mesaj barındıran tablet parçaları sonra Afrika kıyısında ortaya çıkan uzay gemisi gömüleri üzerilerinde her ilahi dine ait metinlerin ile insanlığın dna kodları gibi birçok şeyi barındıran sembolik yazılı metinler keşfedilir. Mulder anormal ölçüde artan beyin faaliyetleriyle birlikte aklını kaybettiği süreçte Scully bunların izini sürer. Afrika kıyılarına vıuran uzay gemisi enkazı inançlarının sınandığı zivre noktasıdır. Önceleri Sigara İçen Adam sonraları Kanser Adam olarak bildiğimiz Mr. Spancer'ın karanlık yönü artarken Mulder'la bağlantısı farklı bir yöne evrilir. Mulder iki yıl önce uzaylılaştıran bir aşıyla aşılandığı için şimdi bu durumdadır ve çözümlenen metinlere bakılırsa yaklaşan büyük yıkımda kurtarıcı olarak betimlenen kişidir. Spancer'ın karanlık amaçlarının ucu bucağı yoktur. Cerrahi bir müdahale sonrası Mulder'ın sahip olduğu yetiyi kendine nakleder. Yeniden normalleşen ve uyanan Mulder bir kez daha Scully ile araştırmalarına devam eder.
 
c. Uzaylılar vardır ama uzaylı istilası yoktur. Bu teze götüren hikayede başrol Abd hükümetinindir. Uzaylılar Rosvelt dönemi dünyaya iniş yapmış ancak saldırgan bir tutum sergilemek şöyle dursun insanlarla karşılaştıklarında anında öldürülmüş bedenleri laboratuar deneylerine malzeme olmuştur. Rutin aşı süreçlerinde halktan alınan kan örneklerinden dev bir veri bankası oluşturulmuş, ardından uzaylıların genetik yapısı incelenmeye başlanmış ve insan-uzaylı melezi oluşturma deneyleri için yine kaçırılma hikayeleri uydurularak insanlar kobay faresine dönüştürülmüştür. Sonuçta daha 40'lı yıllarda muazzam bir teknolojik atılım olmuş ancak devlet çıkarları için uzaylı teknolojini geliştirdiğini sır gibi saklarken gerçekleri gizlemek için yine ufo haberlerini bilinçli biçimde yaymıştır.

c. Uzaylılar Yoktur. Bu teze götüren süreçte hükümet toplumu koyun yerine koymuştur. Uzaylılar, kaçırılan insanlar ve ufo masallarının gerisinde bir dizi biyolojik deney ve diğer ülkelerden sır gibi saklanan ileri teknolojik çalışma yürütülmektedir. Yaşanan tüm olağanüstü durumlar ve kişiler de tam olarak bunların sonucudur. Karşılaştıkları uzay gemieri de dünya dışı bir teknolojiye ait değidir. Sadece onların gizlenmesi için Ufo hikayeleri uydurulmuştur. Ayrıca ortada görenin uzaylıların varlığına ikna etmek üzere üretilmiş sahte uzaylı bedenler bile vardır. (Scully dünya dışından olduğunu düşündükleri siyah sıvıda doku oluşumu gözlemişti)  Planlı bir uzaylı istilası sahnelenecek, bir yandan dünya üzerindeki herşeyin kontolü ele geçirilirken bir yandan da her yerde nüfusun büyük bölümünü yok edecek bir salgın yayılacaktır.
 
Öte yandan ikili için roller tersine dönmüştür. Mulder önce sonunda aradığı kanıtı binlerce yıllık bir buz tabakasının altında bulduğunu sanmış daha sonra bunların fabrika alanını keşfettiğinde ikinci büyük şokunu yaşamıştır. Zaten kız kardeşiyle ilgili hayalleri de belirsizliklerle doludur ki sonrasında kaçırılmadığını ve seri katil cinayetine kurban gittiğini öğrenir. (O zamana kadar anlatılan uzaylı istilası ve insan denekler verme vs ne oldu? Burası koca bir muamma!) Bu andan itibaren savunduğu fikri terk eder. Herşeyi hükümetin tezgahladığına inanır. Yüzü olmayan insanları görene dek de Mulder inançsızlığını sürdürür. Scully ise tam da onun daha önce bulunduğu noktadadır. Kaçırılışı, üzerinde uygulanan deneylerin ardından kısır kalışı, ensesindeki çip çıkınca ortaya çıkan ölümcül kanserle neredeyse ölümün kıyında gezinişi, yeniden takılınca sağlığına kavuşması, mucizevi biçimde hamile kalması gibi yaşadığı birçok olayın ardından inandığı gerçek koca bir duvar gibi önünde dikilmektedir.
 
Herşey bir yana günümüzde bazı şeyler sizin de dikkatinizi çekmiyor mu?

5. Sezon'da Michael isimli karakterin Fox Mulder'la paylaştığı X Files kategorisindeki bir dizi bilgi bize Amerika ve onun varoluş nedenini sorgulatırken kullanılan cümleler dizi repliğinden çok bir politikacının ağzından fırlamış gibiydi. 
 
Dünyanın Büyük Gücü olmayı kafasına koyan kıta ülkesinin pragmatist iaderecileri 2. Dünya Savaşı'nda atom bombasının yarattığı insanlık suçunu gözden uzak tutabilmek ve eriyen ekonomisini toparlayabilmek adına yapacağı tek şeyin bilim ve teknolojiye hükmedip silah üretimiyle zenginleşmek ve o ölçüde de dünyaya hakim olabileceğini fark etmişti. Ancak ülke özgürlükler ülkesi ülküsünü savunurken medya ve politikayla halk bir derece uyutulabilirdi. Bu yüzden tüm bu girişimleri meşru kılacak senaryoları birer birer devreye sokulmaya başlandı. Önce Ufo dahil suni gündemler oluşturuldu. Ardından silah üretimini meşrulaştıracak saldırı senaryolarına karşı düşmanlar yaratıldı. En uygunu neredeyse 50 yıl dünyayı boğan Kominizm karşıtlığı, Rusya ve Soğuk Savaş süreci idi. SSCB yıkılınca yeni arayışlara girildi. Önce zayıf halka olabilecek, üzerlerinde petrol dahil tüm zenginliklerini alacağınız ülkeler üzerinde çalışmalar yürütülecekti. İçten içe eşitli bahanelerle çıkan karışık körüklenecek, ya dışardan biriyle ya da içerdeki unsurlarla savaş durumuna sokup zayıflatılacaktı. Daha sonra özgürlük taşıma bahanesiyle buralara gidilerek bölgede hakim güç olunacak ve ülkenin kaynaklarının sömürülebileceği ortamlar yaratılacaktı. Tabii bu arada geliştirdiği silahları satabileceği ve bunların denenebileceği savaş alanlarını ve onlara duyulan gerekliliği sağlamış oluyordu. Dikkat ederseniz gerçekten de dünya bir türlü savaşlardan arınamıyor. Biyolojik silah denemelerini Abd'nin Körfez Savaşı'nda ve İsrail'in de Lübnan'da uyguladığına dair basındaki suçlama haberlerini herhalde hatırlarsınız. Arap baharının iç savaşa sürüklenen ülkelerinde ve en son Suriye iç savaşında Esad'ın sivil halka kullandığına dair de benzer şeyler gündeme gelmişti.
 
2000'li yılların başında yaşanan 11 Eylül Saldırıları tüm dünyayı bir diğer tehditle tanıştırdı.İki binden fazla insan ölmüştür ancak günümüzde halen bunun Abd'nin kendisince kurgulandığını savunan kesimler yok değildir. Amaç dünyada çağlar boyunca en çok savaş sebebi yaratılan dini kullanmaktır. İslami Terör. Ancak Kuran kafileri öldürün dediği kadar (Aşırı dinci görüşler buna dayanarak katliam yapar!) insanın yaratılanın en değerli olduğunu da savunur. Tabii silah satanlar için yeni düşmanlar yeni ve sonsuz pazarlama imkanları demektir. Bu yüzden İslami düşmanlık her daim körüklenmeye devam eder. Öte yandan birileri onların peygamberini alaya alan karikatürler çizip yazı yazıp söylemde bulununca adına basın özgürlüğü denir. Kimse kutsal olana saygısızlık yapılamaz demez.

Dünyada barış diye bir kavramın  gerçekleşmesi bu yüzden hayalden ibaret olarak kalacak. Neden mi? Çünkü her zaman kendi halkı pembe panjurlu şık evlerinde güvende otursun diye silah satan, paraya aç ve bu uğurda başka toplumları içten içe parçalayıp sivil halkın dökülen kanını umursamayan zihniyetler her dönem  var olmaya da devam edecek.


Geri Dön (X Files)                                                                                                   Geri Dön (Ana Sayfa)


0 Comments:

Yorum Gönder

Lütfen Nazik Olalım. Türkçe Kullanımına Dikkat Edelim. (Uygun Bulunmazsa Mesajınız Yayınlanmayabilir)