23 Ocak 2024 Salı

Endeavour (2012-2023)

Yayın Dönemi: 2012-2023

Bölüm Sayısı: 36 (9 Sezon)

Ülke: İngiltere

Endeavour yayınlandığı dönem ülkesinde ilgiyle izlenmiş ancak muhtemelen yurt dışında Sherlock kadar ses getirememiş, seyir sürecime renk katan uzun soluklu bir yapım. Hatta geçtiğimiz yıl üç bölüm ekrana gelmiş. Colin Dexter tarafından yazılan on üç serilik bir polisiye romandan uyarlanan ve 1987- 2000 yılları arasında ITV’de yayınlanan "Inspector Morse" adlı dizinin “prequel”i yani baş karakter müfettiş Morse'un "önce"sini, gençlik yıllarını, mesleğe adım atışını anlatıyor. Yapımın bir diğer çekici yönü her bölümün sinema tadında 90 dakika sürmesi. Eh bir de 1960'ların sonu ve 1970'leri kapsayan dönem atmosferi, çekim alanı olarak seçilen Oxford'un o fazlasıyla İngiliz havası solumamızı sağlayan mekanları ve tüm bunlara uyan müzikler eklenince daha fazla beklemek istemedim.

Dedektif Müfettiş Fred Thursday Roger (Allam) & Dedektif Endeavour Morse (Shaun Evans)

Mutsuz biten bir gönül meselesi sonrası Oxford Üniversitesi’ndeki eğitimini mezun olmak üzereyken yarım bırakan Morse, önce orduda kriptocu olarak çalışır. Ancak orası da beklediği huzuru vermez. Sonraki nokta polis teşkilatıdır. Ama burada da aradığını bulamaz. Daktilosunda istifa mektubunu yazarken geçici bir görevle Oxford Emniyeti’ne çağrılır. Emniyette kendisi gibi destek elemanlarına verilen görev, telefonlara bakmak ve kayıt tutmaktan ibarettir. Oysa karakterimiz iyi bir gözlem ve çıkarım yeteneğine sahiptir. Roger Allam tarafından canlandırılan Müfettiş Dedektif Fred Thursday, başlangçta diğer herkes gibi biraz kolejli, fazla bilmiş ve ukala görünen delikanlıyı tanıdıkça kendine has zekâsını fark etmekte gecikmez. Çözdükleri ilk davanın ardından dönmek üzere tren garına bırakmak için kiracı olarak konakladığı binanın önündedir. Ona Görevlendirildikleri karakolda yardımcılık pozisyonu teklif eder. Deneyimli adamın çaylağına kol kanat geren bir profil çizdiğini görürüz.



Notlar:

Diziye 2006-2007 yılları arasında "Lewis" adı ile bir de Spin-Off gelmiş


Yorumlar:

- Dönem dizilerini severim ancak 1960'ların sonları, 70'li ve 1980'li yıllar özellikle giyim tarzı, yozlaşmanın hızlandığı dilim bu kategoride hiç hoşuma gitmeyen zamanlardır.

-  Yıl 1966. Beyaz bir adamla siyahi bir kadının sevgili olabileceği, yani bunun kabul gördüğü bir dönem değil. Monica Hicks diziye siyahi bir karakter olsun diye eklenmiş herhalde? Ama hiç gerçekçi değil maalesef! Birliktelikler 90'lı yıllar bitip 2000'lere geçiş yaptığımızda normalleşebildi.

21 Ocak 2024 Pazar

Ripper Street (2012-2016)

Bölüm Sayısı: 37 Bölüm (5 Sezon)

Yayın Durumu: Final yaptı

Bu yapıma denk gelmek şu ara hayatımda iyi şans bağlamında elde ettiğim kırıntılardan. İngiliz polisiyelerini ilgiyle takip eden biri olarak Başrollerde Müfettiş Reid karakterine hayat veren, Pride And Preduce'tan soğuk ve çekici Mr. Darcy rolüyle hafızama kazınmış etkileyici ses tonuna sahip Matthew Macfadyen'ı bulunca benim açımdan izlenirlik katsayısı da arttı.

19.yy son çeyreğinde, 1889 yılında geçen hikaye, şehrin karanlık arka sokaklarda işlenen suçları sona erdirmeye çalışan Müfettiş Reid, Çavuş Drake ve cerrah Homer Jackson'un dahi olduğu polis birimini odağına alıyor. Karındeşen Jack'in Londra'nın doğusunda dehşet saçan cinayetlerinin yarattığı dehşetin izleri hafızlardaki tazeliğini korurken altı ay sonra White Chapel'da bir kez daha "deşici"nin gölgesini hissettiren ve basının iştah kabartarak izlediği bir cinayetin işlenmesi birçok yanıtsız soruyu da beraberinde getirir. Hedef vahşiçe bıçaklanarak öldürülen genelev mensubu kadınlardır. Polisin olay yerine gitmesini engellemekte zorlandığı kalabalık her geçen dakika işlerini zorlaştırır. Duvarda tıpkı deşicinin bıraktığı türden fahişlere lanet okuyan türden bir not mesaj vardır. Daha derin inceleme ve önceki olaylarla karşılaştırma için Fotoğrafları çekilir ve şimdilik polis biriminin hapis hücrelerinden birine konulur. Olay yeri fotoğraflarının banyosu devam ederken Müfettiş Reid duvardaki yazının sonradan yazıldığını fark edince bunun gazete patronu Best tarafından tezgahlandığını anlamakta gecikmez. Pişkin adam kendi hesabını yapmıştır. İtiraz etmez. Eski emniyet müdürü gibi olayın ardında Deşici olduğu sonucuna varmıştır!

Ancak otopsi sonuçları davanın deşiciye kasıtlı şekilde yönlendirildiğini, kadının boğulduğunu, tüm deşim işlemlerinin daha sonra yapılıp olay yerine bırakıldığı yönündedir. Bedeninde bulunan jelatininin nereden bulaştığı belirsizdir. Hatta doktorun ön inceleme bulgularına göre sandıklarının aksine kurban hayat kadını da değildir. Edmund Reid ve Bennet Drake şehrin başka bir noktasında ölen kadının izlerinin peşine düşer ve kocasına ,tam da evinde asılmış boğulurken ulaşıp hayatını kurtarırlar. Centilmen giyimli bir adam hızla olay yerinden uzaklaşır. Jackson hayat kadınlarının daha fazla kazan için çektirdiği müstehcen fotoğrafların peşine düşer ve bunların gerçekleştirildiği mekana gider. Çünkü kalçada bulduğu jelatin fotoğrafçıların kullandığı bir şeydir. Elde ettiği pornografik görselleri barda soluklanan ikiliyle paylaşır.

 
Bulguları onları fotoğrafları çekene götürür. Cinayet günü çekim yapan da aynı kişidir. Adamın atölyesinde kendisini değil ama öldürülen Maud isimli kadın da dahil çok daha fazla görsele ulaşırlar. Hatta aradıkları centilmen de resimlerde yer almaktadır. Odayı karıştırmaya devam ededursunlar mekanın sahibi de dönmüş ve onları farkına varmıştır. Kilitleyip yakmaya çalışır ancak başaramaz. Reid fotoğraflardan hareketli görüntüler elde etmeyi amaçladıklarını keşfeder. Aradıkları centilmen görünümlü adamsa nüfuslu biridir.
 

 
Editör Yorumu:

Dizinin atmosferi dönemi gereği genel olarak bir parça karanlık ve boğucu. Reid'in eşi Emily ile yolları paylaştıkları kaybın acısı ile duygusal bağlamda ayrılmıştır ve kendini tanrıya ve hayır işlerine adayan kadının aralarına ördüğü duvarları yıkamaz. Reid'in aksine Çavuş Drake Jackson'dan yana pek dostane hisler beslemez. Öte yandan Amerikalı askeri doktor olan Jackson ve "Uzun" Susan Hart arasında belirsiz bir geçmiş vardır. Bir şekilde müfettiş de adam hakkındaki gerçeği keşfeder ama otopsi becerileri işini kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle sessizliğini korur.


 

 

13 Ocak 2024 Cumartesi

FlashForward (2009)

Bölüm Sayısı: 22 (Bir Sezon)

Yayın Kanalı: Önce SBS sonra ABS

Tamamlanma Durumu: 1 Sezon sonunda iptal edildi.

 "6 Ekim 2009’da tüm dünya, 2 dakika 17 saniye süresince bilinç kaybı yaşadı"

Eskilerden bir diğer göz ağrısı bilim-kurgu Flash Forward sevenlerinin hevesini kursağında bırakan, Robert J. Sawyer tarafından kaleme alınmış aynı adlı kitap uyarlamasıdır. Lost'un fırtınası ortalığı kasıp kavururken bu diziyle bağlantısı olacağı yönünde beklentiler oluşmuşsa da bu tür bir içerik yayınlanmamış. Ülkemizde yanılıyorsam düzeltin ama ben CNBC-E de denk geldiğimi hatırlıyorum. İnternette yer alan bilgilere göre ise o dönem ATV'de de ekrana gelmiş ama hafızamda buna dair bir şey yok.

Gelelim konuya. Dünya 6 Ekim 2009’da sıradan bir günü yaşarken FBI'dan iki ajan Mark Benford (Joseph Fiennes) ve Demetri Noh (John Cho) elde ettikleri bilgiler ışığında saldırı hazırlığı içinde olduğunu tespit ettikleri bir terörist grubu takibe almıştır. (Onların dışında şehrin değişik noktalarından insanlara ve o zaman diliminde yaptıklarına dair kareler verilir.) Şüpheliler bulundukları binayı terk edip araçlarına yönelir ve ikili izleme sürecine devam eder. Ancak bir süre sonra peşlerindekiler takip edildiklerini fark edince ortalık karışır. Benford aracı makas atarak sürerken ortağı Cho için adrenalin tavan yapmış, dehşetle koltuğa çivilenmiş haldedir. Nihayetinde izledikleri araç kontrolünü kaybeder ve zincirleme kaza meydana gelirken karmaşanın ortasında tuhaf bir şekilde dünyanın tamamında 2 dakika 17 saniye boyunca insanlar bilincini kaybeder. 


Mark kendine geldiğinde aracı takla atmış haldedir. Dünyanın durduğu o 137 saniye felaket silsilesini de beraberinde getirir. Kontrolünü kaybedip düşen uçaklar, denize sürüklen araçlar ve çok daha fazlası. Kaosun ortasında köprüde meydana gelen o kaza zinciriyle bir yakıt tankeri alev alınca oluşan patlamalar devam etmektedir. Olay sonrası komplo teorileri birbirini izler. Tabii ülke küresel çapta yaşandığı anlaşılana kadar önce bunun kendilerine yönelik gerçekleştirilen terör saldırılardan bir olduğunu düşünür. İşin en ilginç yanı ise o 137 saniyede dünya üzerindeki herkesin geleceğe dair rüya görmesidir. (FlashForward, "Öngörü" adı da buradan gelir.)





5 Ocak 2024 Cuma

Criminal Minds (2005-2020)

 

12, 16, 20, 24 gibi bölümlerle yapılan Kore dizilerinin aksine Amerikan yapımları (Şimdilerde nispeten bu politikayı bırakmış gözükse de) eskiden beri dev sezonlu yapımlarla dikkati çeker.  İşte şimdi satırlarını okuyacağınız yapımda bunlardan biri. CBS kanalında 15 yıl 15 sezon devam eden, yayınlandığı dönem büyük ilgi gören yapım birçok ödül kazandı. Polisiye, gerilim, dramü macera türündeki Criminal Minds suçluların psikolojisini inceleyen FBI’ın Davranış Analizi Birimi mensubu bir grup FBI ajanının (bazıları yaşanmış) suçların ardında yatan gerçeğin peşine düşmelerini anlatıyor. Yanılmıyorsam ülkemizde CNBC-E kanalında yayınlandı.

Editör Yorumu:

Seriyi izleme sürecinin başlarındayım. İlk izlenimim seyredilebilir olduğu yönünde. Tarzı sevmem de bunda etkilidir herhalde. Ancak Reid ve Hotcher hariç karakterler çok güçlü gelmedi. Kimileri ayrılıyor. Sonrasında gelenler düşüncemi değiştirir mi bekleyip göreceğim. İlerleyen süreçte karakterler hakkında daha fazla bilgi vermeyi sürdüreceğim.



Başlıca Karakterler (Uyarı: Dizi Hakkında Ayrıntı İçerebilir)

Thomas Gibson (Aaron Hotchner): BAU’nun birinci derece ajanı ve birim başkanıdır. Profesyonel, sert ve kararlı bir liderdir. Savcı iken bu mesleği seçmiştir. Hukuk sektörü ailen gelir. Sean adlı erkek kardeşi bu seçimi yapmayınca tepki göstermişse de daha sonra saygı duymuştur. Evlidir. Yeni doğmuş bir bebeği vardır. Ekip arkadaşlarınca takdir edilen şekilde aile hayatı ile işini dengeli biçimde sürdürüyor gözükse de durum pek de böyle değildir. Birimin kapatılması ve başka bölüme görevlendirilmesi gündeme gelince eşi açıkça mutlu olur. Ama beklentisinin aksine süreç değişmeyince nihayetinde evi terkeder. İlerleyen sezonlarda (Dizi açılış görüntülerinde) daha geri plandadır.

Matthew Gray Gubler (Dr. Spencer Reid): Ekibin dahi seviyesindeki zekaya sahip genç ajanıdır. Çok yönlü bir bilim insanı ve analisttir. Hemen her konuda fikir sahibidir. 187 IQ sahibidir. Dakikada 20 bin kelime okuyabilmektedir. Annesi edebiyat profesörüdür ve şizofreni teşhisi sonrası tedavi ve gözetim amaçlı bir sağlık kliniğinde kalmaktadır. Üniversitede Matematik, Kimya, ve Mühendislik alanında lisans derecesi yapmış ve 25'inde doktorasını tamamlayıp bu ünvanı almıştır. Felsefe ve Antropoloji alanında çalışmalar yapmıştır. Tarihsel kronolojide yer alan Seri Katiller konusunda uzmandır. Beden dilini okuyabilmekte ayrıca çok iyi kart oynamaktadır. Spencer Reid ilk bölümlerde çekingen ve içe dönük bir pofil çizerken ilerleyen sezonlarda öne çıkan ana karakter haline gelmiştir. Diziyi izlememi sağlayan yegane yüzdür ayrıca. (Belki bir parça da Hotcher) Karakter gey mi diye endişelenmedim değil. Neyse ki bir aşk hikayesiyle olmadığını görebildim


Shemar Moore (Derek Morgan): BAU’nun güçlü ve atletik yapısıyla sahada etkili bir şekilde çalışan bir parça çapkın ajanıdır. Çekicidir ve hoş gülümseyişinin getirdiği cana yakınlık sayesinde güzel hanımlarla arası iyidir. Geçmişi çeteler ve sorunlu mahalle olaylarıyla çevrilidir. Eve döndüğü tatil sürecinde cinayet suçlamasına maruz kalır. Bölgenin güvenlik şefi tarafından zaten mimlenmiştir. FBI mensubu olası bile kendisine yaklaşımını değiştirmez. İnsanlara kolay güvenmemektedir. Aralarına katılan David Rossi'yi de bu kategoriye koyar.


Kirsten Vangsness (Penelope Garcia): BAU’nun bilgisayar uzmanı ve analistidir. Renkli ve eğlenceli kişiliğiyle dikkat çeker. Özellikle Derek Morgan'la iletişim halinde iken aralarında kullandıkları dil oldukça eğlencelidir. İlk sezonun sonunda yaptığı hata neredeyse herkesi ciddi bir tehlikeye sürükler.

 

Joe Mantegna (David Rossi): Emekliye ayrılan bir davranış analistidir. Jason Gideon'un ardından 3. sezonun ortalarında yarım kalmış bir işi tamamlamak amacıyla ekibe katılır. Yeni nesil yöntemlere ve işleyişe yabancıdır. Elde ettiği bulguları da paylaşmaya da gönüllü değildir.Geri döndüğünde elinde bir bileklikle gezip durur. Ancak ben bu hikayeyi yetersiz buldum. Çözüme ulaştığında hiçbir anlam ifade etmedi.

 

A.J. Cook (Jennifer “JJ” Jareau): BAU’nun bir halkla ilişkiler uzmanı ajanıdır. Ekip için medya ilişkilerini yönetir. Zarif ve güzel bir hanımefendidir. İlerleyen sezonlarda başka bölgeye tayin edilir ve döndükten sonra ekibin diğer ajanları gibi sahada çalışır. Evlenir. Oğlu doğduğunda Spencer Reid'den vaftiz babası olmasını ister.

 

Paget Brewster (Emily Prentiss): BAU’nun ajanlarından akıllı, korkusuz ve analitik bir profil uzmanıdır. İkinci sezon başlarında ayrılan Elle Greenaway yerine gelmiştir. Büyükelçi annesi ve politik oyunlar dahil olmak istemediği iki temel başlıktır. Birimin kapatılması gündeme gelince maşa yerine konulmak istemez ve Hotchner'ın kuyusunu kazma çabalarını boşa çıkarır. Ekipe gelse de ben onu oraya dahil edemedim bir türlü. Hatta karakterini hiç sevmedim. Birkaç sezon sonrası gidişine de üzülmedim.

 

 

Rachel Nichols (Ashley Seaver): Seaver genç bir FBI stajyeridir. BAU’da bazı vakalara yardımcı olur. Babası seri katildir. Bu karakterin uzun soluklu olmasını umuyorum. Sevdiğim bir karakter.



EK Bilgiler:

- Rizzoli & İsles'de seri katil Dr. Charles Hoyt'a hayat veren Michael Massee burada da benzer bir rolde yer almış.

 

Editör Yorumu:

Özel Ajan Reid'ın karakteri, ikili ilişkilerde ya da toplumdaki davranış şekli yoruma açık. Hatta IQ'su dahi seviyesinde olanların bazı noktalarda normal olmadıklarını düşündürür. Bu nedenle onda gördüklerim bir parça Otizm mi var sorusunu sordurdu mesela?

29 Aralık 2023 Cuma

The Mentalist (2008-2015)

The Mentalist, 23 Eylül 2008'den 18 Şubat 2015'e kadar CBS'de yedi sezon, 151 bölüm olarak yayınlanan bir Amerikan drama televizyon dizisidir. California Suç Soruşturma Bürosu (CBI) danışmanı eski "medyum" Patrick Jane rolünde Simon Baker, kıdemli dedektif şefi Teresa Lisbon rolünde Robin Tunney ile Kimball Cho rolünde Tim Kang, Wayne Rigsby rolünde Owain Yeoman, Grace Van Pelt rolünde Amanda Righetti yer alıyor.

Patrick Jane son derece gelişmiş hipnoz, telkin, gözlem becerilerini insanların zihinlerini "okumak" için kullanırken medyatik bir kişiliğe dönüşmüştür. Pervasız, biraz ukala ve kibirli sayılacak tavırları O'nu meydan okuduğu seri katil Red John'un hedefi haline getirdiğinde yaşadığı kaybın travmatik acısının yarattığı nefreti intikam tutkusunun soğukluğunda dindirmeye çalışır. California Sacremento bölgesi Cinayet birimine dahil olunca eşsiz yeteneğini bu kez cinayet davalarını çözmek için kullanır. Yaklaşımını başlangıçta güvenilir bulmayan çalışma arkadaşları zaman geçtikçe yanıldıklarını anlarlar.

 
Hikayenin FBI'ya taşınan kısmı da CBI kadar iyiydi. Özellikle FBI büro şefi Dennis Abbott karakterinin yansıttığı güçlü kişiliği ve Jane'ye yaklaşım tarzını sevdim. 7 sezonun ardından bir şekilde hikayenin devam etmesini isterdim. Keşke güçlü bir başka senaryo ortaya konabilseymiş.

Kısaca Karakterler (Dikkat! Dizi Hakkında Bilgi İçerir!): 

 

Patrick Jane:

Başrol karakterimize Simon Baker hayat vermiş. Gülüşüne bayıldım. Karakterinin bazen duygusuzu, bencil bazen de muzip halleri yanında iç acıtan duygusal yönü de başarılı biçimde yansıtmış. İnsanın sevdiklerini kaybetmesi ve bunun faturasını yalnızlık suçluluk ve özlem içinde ödemesi hikayenin can alıcı noktası. Özellikle kızının (büyümüş halini gördüğümüz) o bölüm gönlümde ayrı yer tuttu nedense. Sonunda halüsülasyona neden olan çayı yeniden hazırlarken anlatılmak istenen "özlem ve yeniden görme isteği" karşısında ağladım. (Neden bilmem, bam telime dokundu galiba)

Sezon 5

Patrick Jane karakteri çaya düşkün İngiliz beyefendisi modunda. Yalnız biraz fazla rahat. Olay yaşanmış evlerin mutfağında bir demlik bulup içeçek çay demlerken kimseden izin almıyor:) Zaman zaman hayli duygusuz, odun ve patavatsız halleri var. Bir süre sonra adli tıp uzmanı formatına giriyor ki bu oldukça saçma. Yaptığı iş ona nasıl böyle bir yetenek kazandırıyor ki? Tüm o cinayet ortamında rahatça gezmesi de başlı başına acayip. Delillerin bozulma riskinden ne haber? 


Teresa Lisbon:

Cinayet biriminin şefi konumundaki karakter için Patrick Jane başlangıçta tam bir bilinmezler yumağıdır. Tarzına ve davranışlarına anlam vermek, kabullenmek ve onunla çalışmayı öğrenme süreci hikayemizi eğlenceli kılan şeylerden biri. Oyuncunun mimik ve yüz ifadeleri bazen sinir bozsa da genel itibariyle sevdim. Böyle yapımlarda ister istemez bir parça romantizm de bekliyorsunuz. Lisbon bu anlamda sonunda Jane'ın huzur bulup yeni bir başlangıç yapabilmesi adına iyi bir seçimdi.


Kimball Cho: Cinayet biriminin soğuk görünümlü ama cool karakteri. Güney Kore'li Amerikalıdır. Ekibin ciddi yüzüdür. Tam bir adalet adamıdır. FBI sezonunda iyice patron havası eklenir. Sezon ortalarında hayatına giren kadın bu hikayedeki en saçma şeydi bence. 


Wayne Rigsby & Grace Van Pelt : 

Rigsby dürüst siması ve itaatkar tavrı ile tam bir ofis uyum insanı. Cho'nun büyüttüğü çocuk diyebiliriz. Van Pelt ise ekibin IT uzmanı. Zaten böyle yapımlarda olmazsa olmaz bir tekniker vardır. Sezon ortalarında eğitim için gidip geldiğinde hayli değişmişti. (Doğum izni mi aldı bilmiyorum ama fiziksel görüntüsü bana bunu çağrıştırdı. Kilo alımı yüzüne kadar belli ediyordu çünkü) İkilinin iş kuralları gereği ilişkilerini sonlandırması ama nihayetinde bir araya gelebilmesi onlar için güzeldi. Yapımcılar 6. sezon ortası yeni yüzlerle devam etme kararı verdi herhalde. Yine de diziden son bölüm de dahil arada bir gözükerek tümüyle yok olmayışlarını sevdim. 


Editör Yorumu: 

Dizi seyirlik. Eğlenceli. Ancak zeka işi soluksuz bir macera falan değil. Patrick Jane'in peşine düştüğü Red John diziyi izlenir kılan en önemli unsur. Doğal olarak kimmiş? Jane'ye bu denli takmıştı da ailesini hedef almıştı gibi birçok sorunun cevabını bulmak için yola çıkıyorsunuz ama sonucu çok da tatmin edici bulduğumu söyleyemem. Jane'in kendi adına en nihayetinde bu defteri kapatıp ilerleyebilmesi zaten beklediğimiz şey. Daha etkileyici olmasını bekliyor insan.


 Editör Notları:

* Kanadalı oyuncu Simon Baker'ın gülüşü çok tatlı. Bildiğim kadarıyla bu yapım sonrası dizi ya da film projesinde yer alsa da bu denli popüler olmamış.

* The Mentalist ülkemizde CNBC-E kanalında yayınlandı. (Ah birileri şu kanalı aynı formatta geri getirse ya artık!  Tv  kanallarının yayınladıkları şeyler berbat ve saçmalıklar diz boyu! Bu nedenle izlemiyorum zaten!)

* Her bölüm 40 -45 dakika olunca sıkmıyor. Sanırım tamamını bir haftada bitirdim.



 

24 Aralık 2023 Pazar

Star Wars: Ahsoka (2023)

İlk olarak Star Wars: Klon Savaşları (2008-2020) animasyon dizisinde görünen Anakin'in Padawanı Ahsoka Tano karakteri 2023'e geldiğimizde kanlı canlı biçimde Disney elinde bir diğer mahvedilmiş Star Wars yapımı olarak izleyicinin karşısına çıktı. Konu kronolojik olarak 6 ile 7 film arasında geçmektedir ve Star Wars Asiler (2014-2018) animasyon dizisinin devamıdır. İmparatorluğun çöküşünün ardından galaksiye yönelen yeni bir tehdidi ve bunun ardındaki haritayı araştıran Ahsoka Tano'nun maceralarını anlatır.


Editör Yorumu:

* Dizinin beni tek çeken tarafı yılların ardından Anakin Skywalker'ı ve bu rolde yeniden kameralar karşına geçen oyuncu Hayden Christensen'ı görebilmiş olmak.

* Eğer Star Wars'da en sevmediğiniz karakterler hangileri diye sorsanız ilk sırada Jar Jar Bings 2. sıraya da bu karakteri koyarım. Özel bir sebebi yok. Sadece hiç ama hiç hoşlanmıyorum. Parazit, yer doldurmak için üretilmiş türlerden gelir kendisi. Clone Wars'daki varlığı da animasyonu izlemeyiş nedenlerimden biridir. 

* Star Wars'da herkes çırağıyla sınanıyor galiba. Tekrarlanan hikayeler sıkıyor.

* Ahsoka Tano neden öldü? Anakin'e aşık olmuş, kendisini dağa taşa vurmuş başka gezegenlerde sürgün hayatı yaşamış darth vader olunca kendisini öldürmüştür. (Not: Bilginin yer aldığı internet kaynağını ciddiye almam ve sevmem. Çünkü seviyesiz, küfürlü berbat bir yerdir.)


 

5 Haziran 2023 Pazartesi

Howard's End (2017)

Howard's End yazar Ruth Prawer Jhabvala'nın 1910'da kaleme aldığı aynı adlı romandan uyarlandı. Margaret Schlegel rolünde Hayley Atwell ve Henry Wilcox rolünde Matthew Macfadyen'i bir araya getiren, Edwardian İngilteresinde üç aileyi, entellektüel ve idealist Schlegel, varlıklı Wilcox ve işçi sınıfından orta halli Bast'i merceğine alarak sosyal sınıf farklılıklarını irdeleyen bir dönem dizisi. Tarihi içerikleri seven İngilizlere bolca seçenek sunan ülke kanallar sayesinde benim gibi Jane Austen tarzını ayrı tutanlara yeni hikayeler izleme imkanı doğuyor.

Margaret anne ve babasını kaybettikten sonra kardeşleri Helen ve Tibby'i büyütmiş açık fikirli, özgürlükçü bir hanımefendidir. Arada ziyaretlerine gelen teyzeleri hariç kapılarını pek çalan olmaz. Almanya gezileri sırasında varlıklı Wilcox ailesiyle tanışıp bir süre şartlar gereği zaman geçirirler. Sonrasında Helen davetleri üzerine onların şehir dışındaki dinlenme mekanları olan Howard's End'e gider. Ailenin küçük oğlu ve Helen'in beklenmedik yakınlaşması Margeret için olası bir nişan anlamına geldiğinden kızkardeşinin yanına gidip işleri yoluna koymayı umar. Ancak erkek kardeşi Tibby'nin soğuk algınlığı sonrası yerine teyzesini göndermek zorunda kalır. Wilcoxlar her ne kadar nazik kimseler gibi gözükseler de pek de açık olmayan bir nedenle baba Wilcox tarafından bu ilişki engellenir ve Helen açısından tatsız biçimde başlamadan sona erer. Margaret ise durumu teyzesini yolcu ettikten sonra ulaşan mektupla öğrenir. 


Sosyal çevrelerini genişletmenin en iyi yollarından biri şehirdeki konserlere katılmaktır. Gece bittiği sırada Helen yanlışlıkla yan koltuğunda oturan beyefendinin şemsiyesini alır ve delikanlının açıklama çabasını da görmezden gelip önden çıkar. Adam durumu Margaret'a anlatınca genç kadın kardeşi adına mahçup olur. Kendilerine eşlik etmesini ister. Ancak her nedense biraz çekingen hatta evi terk etmek için fazlasıyla aceleci davranırken O'na yaptıkları çay davetini geri çevirirken de oldukça kabadır. Sonraki gün Margaret eve dönerken Wilcox'ların onlara çok yakın bir noktada ev tuttuklarını ve taşındıklarını görür.

Diziye Dair Ek Bilgiler:

- Diznin 1993 tarihli Hollywood versiyonunda başrollerinde  Emma Thompson, Vanessa Redgrave, Helena Bonham Carter, Anthony Hopkins gibi yıldız oyuncuları barındıran film versiyonu 65.Akademi (Oscar) Ödüllerine altı dalda aday olup üçünü kazanmıştır. 


 

28 Mayıs 2023 Pazar

Grey's Anatomy (2005-?)

Emmy ve Altın Küre ödüllü medikal drama 2005'te yola çıktığından bu yana 19. sezonuyla halen yoluna devam eden uzun soluklu bir televizyon dizisi. Türkiye'de Show Tv yapımı Doktorlar buradan uyarlanmıştır. Ancak bizdeki hikaye Grey's Anatomy'nin ilk 3-4 sezonunu kapsıyor sadece.

Hikayemiz ana karakterlerin Seattle Grace Hastanesi'nde (finansal nedenlerle daha sonra bir başka hastane ile birleşip Seattle Grace Mercy West adını alır) asistanlık sürciyle başlar. Meredith Grey ünlü genel cerrah  Ellis Grey'in kızıdır. Onu da alıp babasını terk eden annesi zor bir karakterdir ve öğreniriz ki genç kadın aslında hep ona kendini kanıtlama ve takdirini kazanma çabasıyla kolay olmayan sancılı bir büyüme süreci geçirmiştir. Hastanede göreve başladığında Herkesten sakladığı bir gerçekle annesinin alzaimer hastalığının yarattığı sıkıntıyla boğuşmaktadır. Cristina Yang prestijli Standford mezunu doğuştan yetenekli, çalışkan ve asosyal bir tiptir. Kore kökenlidir (Hatta ilk bölümde Çinli sanılmasına hayli bozulur). George O'Malley orta halli bir ailenin doktor olan ve gurur duyulan ama özellikle kardeşlerinin bebek muamelesi yapıp pek de sallamadığı çocuğudur. Izzie Stevens eğitim masraflarını karşılayabilmek için bir dönem modellik yapmak zorunda kalan, oysa doktordan çok bu ve buna benzer bir sektöre aitmiş gibi duran bir prensestir. Alex Krev hikayedeki diğer uyumsuz ve serseri tiptir. Hastenenin uzman doktorları Sinir Cerrahisi'nin başında yer alan Derek Shepherd (Patrick Dempsey), kardiyoloji cerrahisinin başında yer alan Preston Burke (Isaiah Washington),  Meredetith ve Cristina'nın erkek arkadaşlarıdır. Onlarla birlikte Ellis Grey'in uğruna kocasını terk ettiği cerrahi şefi  Richard Webber (James Pickens Jr.) ve asistanları hizaya sokan idari şef Miranda Bailey ilk altı sezonun değişmeyen yüzüdür. Karakterlerden bazıları ya ölerek ya da işten ayrılmayı seçerek sonraki sezonlarda yer almaz 

Addison Montgomery (Kate Walsh), Shepherd'ın en iyi arkadaşı Estetik Cerrahı Mark Sloan (Eric Dane) ile aldatan eşi ve kadın doğum uzmanıdır. 3. sezonda başka şehre taşınarak diziye veda etse de ara ara bazı bölümlerde geri döner. Askeri travma cerrahı Owen Hunt Yang'ın bir sonraki aşkıdır. Callie Torres (Sara Ramirez), ortopedi cerrahi uzmanıdır. Önüne gelene bilikte olabilen bu karakter sonraları biseksüek bir karakter halini alıp çocuk cerrahisinden Arizona Robbins (Jessica Capshaw)'la evlenir. Hastane birleşmeye gider ve yeni bir gurup ekibe katılır. Elbette bu sevimli bir hoşgeldin süreci olmaz. Çünkü bazıları için işten çıkarılma riskini de beraberinde getirir. Ana karakterlerin uzmanlıklarını almasının ardından bu kez kadraja onların eğittiği yeni çaylaklar girer. Teddy Altman (Kim Raver), Derek'in kızkardeşi Amelia Shepherd (Caterina Scorsone) ile hikayeye eklenir.

 

Editör Yorumu:

Hikaye böylesine uzun soluklu olmasına karşın ilk 7 hatta 8 sezon pek de bayılınası değildi. Açıkçası sabredip devam etmeseydim çöpe atacaktım. Ancak 18 sezonu da arşivleyince "onca yıl insanlar ne bulmuş ki bu kadar devam etmiş?" merakıyla sürdürdüm. Bu bağlamda 9 ve 10 en iyi sezonlar olabilir. 13 sezonu geride bıraktım. Sonrasına şu an için birşey diyemiyorum. Çünkü izleme sürecim devam ediyor.

Karakterlerin doktorluk harici yaptığı yegane şey ya birbirileriyle ya da astlarıyla yatıp durmaları. Bir süre sonra artık bunların hayatlarındaki sığlığa bakıp akşamları kulüpte takılmak ve iş arkadaşlarıyla ilişki yaşamaktan başka birşey yok mu diyorsunuz? 

Şimdilerde Abd'de gey, homoseksuel, biseksüel tercihlerin özgülük kavramı altında normalleştirme politikasının ta bu dönemlerden filizlendirildiğini görürüz. (Fiziksel özelliklerle gelen tercihe itirazım yok. ama sırf öylesini istiyorum diye yapılan tercihi saçma ve sapıkça buluyorum. Kusura bakmasın kimse. Bunu normal falan da görmüyorum. Normalleştirme çabasını da desteklemiyorum. Eğer tercihe saygı deyip geçersem inandığım dine, onun kutsal kitabına küfretmiş olurum. Çünkü bu yaklaşımlar o kitaba göre yaygınlaşan ve normalleşen toplumlara lanet edilip helaklarına yani yok edilmelerine neden olacak kadar istenmeyen ve kabul edilmez birşey olarak yazıyor.)

7 Mayıs 2023 Pazar

Buffy the Vampire Slayer (1997)

Siz de benim gibi eski yapımlara göz atmayı sevenlerdeseniz buyurun bir diğer nostaljik seriye.Buffy the Vampire Slayer 1997'de başlayıp 2003'te son eren 7 sezonlık bir dizi Ve bir çizgi roman uyarlaması.


Buffy Summers'ı (Sarah Michelle Gellar) "Vampir Avcıları"nın sonuncusu olarak iblisler ve diğer karanlığın güçlerine karşı savaşmak için "çağrılmış" (kader ile seçilmiştir). Üstün fiziksel güç, dayanıklılık, çeviklik, daha hızlı iyileşme, güçlü önsezi duygusu ve sınırlı bir seviyede duru-görü (genellikle kehanetlerle ilgili rüyalarında kullanır) özelliklerini verir. Kendinden önceki avcılar gibi rehberi ve öğretmeni olan bir Gözetmen tarafından eğitilir. Avcı kuşağındaki diğerlerinin aksine, kendisine yardım etmeyi seçen ve daha sonra "Scooby Çetesi" olarak adlandırılan arkadaşlar edinir.

 

İlk sezon, Buffy Summers eski okulunun spor salonunu ateşe verdikten hemen sonra zorunlu olarak mekan değiştirir ve Sunnydale'e taşınır Sıradan bir liseli olmak ve bu kez herkesten sır olarak sakladığı avcılık görevlerinden uzak durabileceğini umar. Ama bu planları daha okulun ilk günü yeni gözetmeni Rupert Giles tarafından bozulur. Çünkü Sunnydale Lisesi tam da belanın merkezinde  iblislerin krallıklarına açılan bir "kapı" olan "Cehennem Ağzı" üzerinde yer almaktadır. Buffy, "Efendi" isimli antik ve çok güçlü bir vampirin Cehennem Ağzı'nı açmasını ve Sunnydale'i ele geçirmesini önlemek zorundadırlar. Buffy dizi boyunca karanlığın güçleri ile savaşmasına yardım eden Xander Harris ve Willow Rosenberg ve ponpon kız Cordelia Chase ile tanışır. (Özellikle bu ikincisinin çok salak ve kıt beyinli bir hali vardı maalesef. Sonraları cadılık işine merak salar ve eşcinsel olduğunu da görürüz.) Daha sonradan kendilerini Scoobyler olarak isimlendiren tayfa diğer avcıların aksine Buffy'nin yoldaşı ve yardımcısı olur. Eline kazığı alan avcı yardımcısı modundadır yani. Gölgelerde ortaya çıkan Angel isimli gençse ilk görüşte vurulduğu gizemli bir kişiliktir.

3.sezon Xander hariç gençleri üniversite öğrencisi olarak görürüz ki dizinin uzunluğuna bakarsak zaten bu kaçınılmazdır. Kızımız Buffy Angel'li geride bırakıp fabrikada upgrade edildikten sonra fiziksel gücü arttırılmış bir diğer delikanlı Riley Finn ile ilişki yaşar. Ancak adamımız kız arkadaşının kalbinin halen bi yerlerde Angel için çarptığını düşünmektedir. Hikayeyi renklendiren Spike karakteri ise Drusilla (bir diğer kıt beyin tavırlı kadın karakter) ile ortaya çıkar ki Angel ile ortak bir vampir geçmişi paylaştıklarını öğreniriz. Vampirliğini bastıran çip sayesinde normalleştiğinde ise (yanılmıyorsan 5. sezon) Buffy'e abayı yakan erkekler silsilesine katılır. (Bana fazlasıyla Harry Potter'daki Draco Malfoy'u anımsatıyor. Neden bilmem:)

EDİTÖR YORUMU:

Buffy: The Vampire Slayer, ülkemizdeki ününe ve uzun yıllar yayın kanalının sıkı takipçisi olsam da televizyonda izlemediğim yapımlardan biri.  Sonunda uygun altyazı ile edinebilmiş olsam da açıkçası çok da izlenir bulduğumu söyleyemem. (Diziyi benim açımdan izlenir kılan tek karakter Angel resmen harcanıp kendi Spin Off için gitmesi kötü olmuş. Bir vampir avcısı ile vampirin birlikte olması sıradan olur diye düşünülmüş herhalde.) Dizide gözetmen Rupert Giles olarak rol alan oyuncuyu daha onra Merlin'de Kral Uther olarak izlemiştim ki iki yapım arasında geçen zamanla ne denli yaşlanmış olduğunu görmek beni şaşırttı.

 

NOTLAR:

 - Dizinin 1992 tarihli aynı adla yayınlanmış bir korku komedi film versiyonu mevcut.

- Buffy elde ettiği başarı sonrası romanlar, çizgi romanlar ve video oyunları da dahil olmak üzere yüzlerce alt ürüne öncülük etti. Dizi hayran yapımlarında (hayran filmleri de dahil olmak üzere), popüler kültürde ve akademi'de büyük bir ilgi gördü. Buffy, yan ürün dizisi Angel ve iki dizinin de beraberinde üretilen tüm ürünler Buffy evreni teriminin oluşmasına sebep oldu. (Alıntıdır.)


- İnternetin hayatımıza yeni teni girdiği dönemlerden 1997 yılında başlayıp 7 Sezon 144 bölüm devam eden ve ülkemizde CNBC-E kananalında izleme imkanı bulduğumuz dizi  iki Emmy Ödülü, bir Satellite Ödülü, bir Hugo Ödülü, altı Saturn Ödülü kazandı ve birçok ödüle de aday gösterildi. (Alıntıdır.)

 

- Şimdilerin gençlerinin sanal dünyada ne kadar vakit geçirip ne ölçüde asosyal birer kişiliğe büründükleri düşünülürse 90'larda Amerikalı liselilerin gece dansa gitmekten başka birşey yapmadıkları da ayrı bir tartışma konusu olabilir elbet. Arkadaşlık kavramının daha güçlü olduğu söylenebilir en azından.  




27 Aralık 2022 Salı

Night Sky (2022)

Yapım Yılı: 2022

Yayın Yeri: Amazon Prime

Bölüm Sayısı: 1 Sezon (6 Bölüm)

Tür: Bilmkurgu, Macera, Gizem


Bu kadar bilimkurgu ya da fantastik konu meraklısı olmama ve başrolde Oscar ödülü sahibi iki oyuncu Sissy Spacek ve J.K Simmons‘a karşın temposundaki durağanlıktan mıdır oyuncuların ya da konunun yavanlığından mıdır nedir şu yapıma tam üç kez tekrar başladım.

Franklin ve Irene York, yıllar önce arka bahçelerinde gömülü bir oda keşfeder. Oda sayaesinde çift, ıssız bir gezegene açılan bir mekandır. Saatlerce oturup manzarayı izlerler. Fakat kadının aksine adam için artık rutinleşen ziyaretler eski anlamını yitirmektedir. Yaşlılığa bağlı sağlık sorunları be günlük yaşamı zorlaştıran rutinlere ek olarak intihar eden oğulları için yas tutmaktadırlar. Ansızın Jude isimli gizemli bir yabancı ortaya çıkar. Jude, Irene’ye kaybettiği oğlunu hatırlatır, Franklin’e ise adını bir türlü koyamadığı sebeplerden dolayı huzursuz hissettirir. Şartlar gereği onu evlerinde ağırlamak zorunda kalırlar.

Dünyanın bir diğer köşesinde Stella, ergen kızı Toni ile Arjantin’in ücra bir köşesinde hayvan yetiştiriciliği ile uğraşır. Toni, annesinin “ailelerinin kaderi” hakkındaki bitmek bilmeyen sözlerinden ve içinde bulundukları tecrit edilmiş yalnız hayattan şikayetçidir.Günün birinde bir yabancı annesini ziyaret eder. Aralarında geçen konuşma kadın açısından rahatsız edicidir. Toni diğer anlattığı herşey arasında annesinin ani ayrılma kararını heyacan içinde kabul eder. Sonrasında bilmediği bir oadadn geçip kendini New York şehrinin göbeğind bulunca gördüklerine inanamaz.

Dizi ilk sezonu devam edecek şekilde sona erdi. Şimdilik koca bir boşluk bıraktı. Umarım sonrası daha iyi gelişir.

Castle (2009-2016)

Uzun soluklu bir dizi ile karşınızdayım. Aslında tamamını henüz ben de izleyebilmiş değilim. Arşivimde temizlik yapma girişimime kadar onu indirdiğimi de unutmuştum. En büyük sorun uygun altyazılı versiyonlara denk gelmek. Umarım tamamı için sorun yaşamam.

Her akşam üç dört bölüm anca vaktim oluyor. Şu kadarını söyleyebilirim. Öyle etkileyici bir tarafı yokken sekiz sezon nasıl devam etmiş pek de anlayabildiğimi söyleyemem. Söz gelimi şu ana değin her bölümde işlenen hikayelerin ilginç ya da heyecan verici değildi. Çerez kategorisinde zaman öldürmek ya da tv kanallarının sıkıcı dayatma programlarından kaçmak için izleyebilirsiniz. İndirince reklam vs de olmuyor. Hattta hızlı geçişle devam edebiliyorsunuz. Şahsen internet üzerinden donma vs durumlarına benim pek tahammülüm yok. İzlediğin siteler bir anda kaybolabiliyor vs. Bu nedenle arşivlemeye değerse diye kalıcı olsun diye eski sistem devam ediyorum

Gelelim hikayesine;

Rick Castle ençok satanlar listesine adını yazdıran ünlü, yakışıklı ve karizmatik bir cinayet romanı yazarıdır. Kitaplarının ilk baskıları iyi gitse de hikaye üretme konusunda tıkanmış haldedir. Yayıncısı aynı zamanda eski karısı teslim tarihi konusunda kendisini sıkıştırır. Günün birinde  yazdığı cinayet romanları bir seri katile ilham verir ve hikayelerin kurgusu üzerinden New York birçok cinayete mesken olur. New York polis departmanına sunduğu yardım önerisi bölüm şefi tarfından kabul edilince davanın sorunlusu dedektif yeni partnerini gönülsüzce kabul etmek zorunda kalır.


25 Kasım 2022 Cuma

1899 (2022)

Tür: Bilimkurgu, Gizem, Gerilim, Macera

Yapım Yılı: 2022/ Netflix

Yayın Durumu: 1 sezon yayınlandı. Devam Edecek

Öyle güncel ki fırından yeni çıkmış ekmek muamalesi yapsam yeri bir yapım 1899. Birinci sınıftan 3. sınıfa kadar farklı dil ve kültürlerden insanları barındıran bir yolcu gemisi ve beraberinde taşıdığı sırları öğrenmek için buyurun öyleyse. 

Yıl tamda adını taşıdığı zamanlar. Titanic vari büyük yolcu gemilerinin boy göstermeye başladığı dönemler. Kerbelos rotasını Amerika'ye  çevirmiştir. Başrol oyucumuz tıp eğitimi alsa da o günün şartlarında doktorluk yapsanına izin verilmeyen Maure 4 ay önce sırra kadem basan abisinin kendisini New York'da beklediğini yazan mektupla yola çıkmıştır. Akşam yemeği servis edilirken üst mevki yolcular bir kaç ay önce kaybolan ve şu anda yolculuk yaptıkları geminin bağlı bulunduğu şirketin bir diğer gemisi Premeteus adlı hakkında konuşular. İçinde bulundukları durumda güven zedeleyen ve biraz rahatsız edici bir gerçektir.  Alt güvertede acil durumdaki bir hasta için doktor arayan biri yemeği böler. Salondaki tek doktor herhalde sınıfsal ayrımın en dibindeki bu insanlara yardımı kalıbına layık görmemiş olacak ki çağrıya kulak tıkar. Adam görevlilerce yaka paça çıkarılıp onları üst sınıftan ayıtan zincirli bir kapıya sürüklenir. Maura subaylar uzaklaşınca içeri girer. Hamile bir kadın vardır. Dillerini anlamasa da ters dönmüş gibi görünen bebeği düzeltir. Güvertede hava aldığı sırada kaptanla karşılaşır. O günün akşamı bir kurtarma çağrısı alırlar. Kaptan  yolcuların devam edelim itirazlarını görmezden gelip rotayı çevirir. Çok geçmeden gerçekten de kayıp Prometeus'a ulaşırlar. Keşif herkes için bambaşka gizemleri doğururken acaba Kerbelos'un kaderi içindekilere neler getierecektir?