5 Aralık 2021 Pazar

Star Trek: Discovery (2017_?)

24 EYlül 2017’de Amerikan Televizyon kanalı CBS tarafından yayınlanan en yeni Star Trek dizisi, Star Trek: Enterprise’ın öncülü, konu olaraksa Star Trek Picard dizisini takip eder. Bryan Fuller ve Alex Kurtzman tarafından yaratılan dizi, Gene Roddenberry’ın Star Trek: The Next Generation adlı eserinden uyarlanmıştır. Sinema filmi kalitesindeki dizi için bölüm başına 8-8,5 milyon ABD doları harcandığı düşünülecek olursa ortaya çıkan sonuç şaşırtmıyor. Hali hazırda yapım 4. sezonuyla yoluna devam ederken oldukça iyi izlenme puanları elde etmiş durumda. (Kaynak)

Star Trek Discovery, Klasik yeni dünyaları ve yaşam formlarını keşfetmek için yola çıkan uzay gemisi USS Discovery'nin maceralarından çok bir ana konu (Klingon-Federasyon savaşı) üzerinden gelişen bir senaryo ile karşımıza çıkıyor. Yüzyıllık sessizliğin ardından Federasyon ile Klingon İmparatorluğu arasında savaş patlak vermiştir. Bu ortamda Federasyon’un da en büyük kozu Discovery’nin uzay-zamanı bükebilen bir teknoloji ile seyahat edebilme özgürlüğüdür. Federasyon yıldız gemisi Shenzhou’dan ikinci kaptan Yarbay Michael Burnham, savaşa dönüşmeye başlayan bir çarpışmaya son verecek riskli bir planı uygulamak için USS Discovery’den Kaptan Gabriel Lorca birlik olur. Annesi gibi gördüğü kaptan Georgiou’ya (Michelle Yeoh) baş kaldırıp Klingon’ları tek hamlede yok etmeye çalışan Michael Burnham için olaylar beklenmedik bir şekilde sonuçlanır ve yaptığı seçimin bedelini ödemek zorunda kalır. (Kaynak) (Kaynak)

Sonuç. Siyah madde gibi son sinema filmi üçlemesinden aşina olduğumuz bazı kavramları da duyduğumuz bu en yeni yapım, sunduğu senaryo ile aslına ne ölçüde bağlı bilemiyorum ancak eğer koyu bir Star Trek izleyicisiyseniz sizi fazlasıyla mutlu edecektir. Aynı şey elbette bilimkurgu meraklıları için de geçerli.

 

4 Aralık 2021 Cumartesi

Invasion 2021

Apple denince genelde aklımıza uç fiyatlarda satılan telefon, tablet ya da kulaklık gibi pahalı ürünlerin dışında artık bir de Appla Tv + dijital platform aklımıza gelecek. Ne kadar benimsenir bilemiyorum ancak şu anda Netflix ya da Amazon Prime ile yarışır düzeyde değil. Başarısını zaman gösterecek.

Appla Tv +'da İlk sezonu ile karşımıza çıkan Invasion, bir uzaylı istilası krizine birden fazla kıtada farklı geçmişlere sahip karakterlerin hayatlarından yola çıkarak, onların gözünden yaşananları gözler önüne seriyor. Hikaye dünyanın dört ayrı noktasında aynı gün içinde yaşanan bir dizi garip olayla başlıyor. Long Islan'da bir ilkokulda aynı anda bütün çocukların burnı kanamaya başlarken Malik çiftinin iki çocuğundan biri olan Luke şaşırtıcı biçimde bu olayı yaşamayan tek olur. Ancak tuhaflıklar dizisi aynı gün içinde devam edecektir. Dünyanın diğer tarafında Japoya'da JASA'da yeni bir görev için yola çıkan kadın Astornot Murai'nin mekiği beklenmedik biçimde infilak eder. Görünüşe göre yaşanan bir şey buna neden olmuştur. Olayın perde arkasını anlamaya çalışan ekip arkadaşı için yaşanan kayıp, kendi açısından başka herkesten gizlediği kişisel bir acının da kaynağıdır. ABD Oklahoma'da kasaba şerifli John Bell Tyson emekliliği için gün sayarken kasaba sakinlerden birinin arabası çalınr. Bell, araba hırsızlığını ve olası şüphelileri araştırırken bir gece ansızın kara deliğe andıran, beyaz bir tabakanın oluştuğu tuhaf mısır tarlasını fark eder. Bir diğer hikaye İngiltere'den. Zorbalıkla karşı karşıya kalan bir öğrencinin arkadaşlarıyla bindiği otobüs garip şartlar altında kaza yapar ve çocuklar bir anda kendilerini kratervari çukurda bulurlar. Hayatta  kalmak için oradan çıkmayı başarsalar da artık geri döndükleri şehir bıraktıkları gibi değildir.

Genel olarak diziyi merakla izlemeye başlamıştım. Ancak kısalığına karşın bir yerden sonra karakterler sıkıcı ve yavan hale geldi. Çekim tarzı, tonu vs oldukça başarılı ama bir süre sonra parçaları birleştirmek bile sizi tatmin etmiyor. Beklediğim kurgu bu değil diyorsunuz Size tavsiyem diziyi ara vermeden izleyin.  



2 Ekim 2021 Cumartesi

The Vampire Diaries (2009-2017)

L. J. Smith.'in aynı isimli kitap serisinden uyarlanan Vampir Günlükleri (The Vampire Diaries) romantik vampir hikayelerinden birini sunuyor gözükse de oldukça karanlık sayılabilecek öğlerle 8 sezon devam eden bir yapım. Gizemli olduğu kadar karanlık geçmişlere sahip Stefan Salvatore (Paul Wesley) Mystic Fall kasabasına döner. Elena Gilbert (Nina Dobrev) sadece eskiye ait bir gölge değil ezeli rakibi ve düşmanı sayabileceği kardeşi Damon'a (Ian Somerhalder) karşı verdiği mücadelenin de kaynağıdır. Onların gelişi bir yandan kasabanın gizemli geçmişini gün yüzüne çıkarırken diğer yandan sadece Elena'nın tehlikeli görsel ikizi Katherine'le kana susamış vampirler değil cadılar ve kurtadamlar da ortaya çıkacak ve Elena ile hiçbir şeyden habersiz insanların sakin hayatları parçalanacaktır. 

Hikaye beni fazlasıyla içine çekerek uzun soluklu bir takip sürecine götürmüş olsa da özellikle dizideki Ghossip Girl tarzı vıcıklaşan ilişki ağından hoşlanmadım ve zamanla soğudum diyebilirim. Smallville'de Lana Leng karakterinde hissettiğim o tiksinti hisi Elena karakeri için de geçerli oldu. Sezonları beklemek de bunun bir diğer nedeni sanırım. Hatta son sezonu izlemedim. Ne zaman niyet etsem madem başından başlayım da unuttuğum ayrıntı kalmasın dedim ama her defasında yarım kaldı. Ancak siz eğer ki özellikle Teenage grupta yer alıyorsanız kesinlikle seversiniz :)

Notlar:

* Dizi yayınlandığı dönem oldukça sevildi hatta bazı karakterleriyle The Origins adıyla bir yan serisi de yapıldı.

* 2018'de yayınlanmaya başlayıp 2022'de 4. sezonuyla biten Legacies dizisi bu serinin bir diğer Spinn-Off'udur. Mystic Fall kasabasında yaşayan genç vampirler, cadılar ve kurt adamların Alaric Saltzman tarafından okul haline getirilen Salvatore Malikanesi'nde farklılıklarını tanıyıp kabullenme ve normal bireyler gibi yaşama fırsatı sunmaktadır. Hikayede Original'den  Klaus ve Hayley'in 17 yaşındaki kızı Hope Mikaelson ve Alaric Saltzman'ın ikizleri Lizzie ile Josie Saltzman da vardır.

* Dizi ile birlikte Nina Dobrev ve Ian Somerhalder'in  uzun soluklu bir birliktelikleri olduysa da ayrıldılar.


Extant (2014)

 

Astronot Molly Watts'ın (Halle Berry) bir dizi tedaviye rağmen çocuk sahibi olamamıştır ve kendisi gibi bir bilim insanı olan kocasının geliştirdiği Ethan adı verilen prototip ilk insansı robotun ailesi olmuşlardır. Molly uzayda geçen bir yılın ardından dünyaya döner ve kısa süre sonra hiç beklemediği bir gerçeği öğrenir.  Bununla birlikte dünya dışındayken yaşadığı tuhaflığa ait tüm kayıtları yok ettiği gibi başına gelenlerin bununla olan bağlantısını da çözmeye çalışırken tüm insanlığı etkileyecek bir olaylar zincirini de başlatmış olur. Ne yaptığı yolculuk ne de geldikten sonra yaşadıkları basit bir tesadüften ibaret değildir

CBS'nin iki sezonluk bilim kurgu dizisi sıkmayan hikayesiyle uzun işlere yanaşmayanlar için ideal bir seyirlik olabilir.  Hollywood'un tanınmış yüzlerinden Halle Berry Gothika ve Ghost Ship filmlerindeki oyuculuğunun ardından uzun süredir yer aldığı işlerde vasat performanslar sergiliyordu. Diziyi sırf bu yüzden izleme listeme eklemeyecektim. Ancak konu ilgi çekici gelince şans vermek iyi olur gibi geldi. Muhteşem şeyler beklemeden izlerseniz kesinlikle iyi vakit geçirebilirsiniz.

17 Eylül 2021 Cuma

Resurrection (2013-2015)

Jason Mott'un Geri Dönenler ”The Returned” olarak çevirebileceğimiz fantastik romanından televizyona uyarlanan dizi 2 sezon devam eden, konusu ile dikkat çeken bir yapım. Hikaye Çin'in  ücra bir köyündeki tarlada uyanan ve kimliği belirlenemeyen küçük bir çocuğun üzerindeki kıyafetlerden yola çıkarak yetkililerce Abd'ye getirilmesi sonrası Gümrük Muhafız Birimi çalışanı Martin tarafından hava alanından alınmasıyla başlıyor. 

Martin, başlangıçta konuşmayan çocukla telefon oyunlarını gösterip iletişim kurabildiğinde çocuğun telefona Arcadia yazması ile O'nun Missurie eyaletindeki kasabadan geldiğini öğrenir. Araba yolculuğunun yönü böylece değişir. Akşam olurken hedeflerine ulaşırlar. Görünüşe göre yuvasını hatırlayan ufaklığın tarifini izleyip evin kapısını çalar.  Yaşı hayli ilerlemiş bir adam kapıyı açınca önce kayıp bir oğulları olup olmadığını sonrasında ise ona ulaştıklarını söyler. Adama afallar çünkü oğlu Jacop otuz yıl önce ölmüştür. Martin ne diyeceğini bilemez. Görünüşe göre bir yanlışlık olduğunu söyleyerek özür diler. Bu sırada evin veranda çitinden onları izleyen çocuk baba diyerek koşup yaşlı adama sarılır. Hemen geride beliren kadın gördükleri karşısında hayatının şokunu yaşar. Nasıl olup da yıllar önce nehirde boğularak ölen çocukları tam da öldüğü yaşta karşılarında belirebilmiştir? Martin ve Langston çiftini hayrete düşüren bir diğer durumsa çocuğun onların oğulları olduğunu su götürmez biçimde gösteren sahip olduğu anılarıdır. Durumu netleştirmek için yapılacak şey elbette DNA testidir. Ancak o da beklene sonucu verir. Derken kasabada öldükten sonra geri dönen bir başkası daha ortaya çıkar. Görünüşe göre bu ne ilk ne de son olacaktır.

7 Eylül 2021 Salı

The Tudors (2007-2010)

İngiltere ve Kanada ortak yapımı The Tudors, İngiltere'de 1 Nisan 2007 ve 10 Haziran 2010 tarihleri arasında yayınlanan bir tarihî türde bir dizidir. Ülkemizde Cnbc e kanalında yayınlanmıştır. İngiltere Kralı VIII. Henry'nin hayatını, iktidarını, tutukulu aşkı Anne Boleyn, uğruna terk ettiği Kraliçe Catherine dahil altı evliliğini, Anne için boşanmasına izin vermeyen İngiltere Kilisesine ve katolik inancına karşı giriştiği savaşı ve her türlü entrika ve karanlık işlerin gölgesindeki çalkantılı sarayını anlatır. Dizi +18 ögeleri ağır basan bir türde çekilmiş. Bu nedenle kesinlikle bir aile dizisi değil. Katolik kilisenin Protestanlığa açtığı savaşı ve Protestanlara heretik muamelesi yaparak uyguladığı işkenceleri izlerken ülkenin kanlı tarihine de göz atmamızı sağlıyor.

Notlar:

* 2008 tarihli Other Boleyn Girl adlı Eric Bana Nathalie Portman ve Scarlett Johansson üçlüsünün rol aldığı sinema filmi de mevcuttur

* Kostüm ve mücevher tasarımlarıyla göz dolduran dizi Muhteşem Yüzyıl'ın yapım fikrini başlatmış olabilir. En azından ben direkt Tudors gibi bir tarzı var demiştim izlediğim dönem.

* Pandemi devam ederken yaşadığım süreç dizide salgınların baş gösterdiği ve nüfusun yarısını öldürdüğü bir bölümü hatırlattı. Kral Henry dolabındaki Türk doktor Razi'nin yaptığı ilacı içerken ölüm korkusunu en had safhada iliklerine kadar hisseder. Tıbbın nimetleri böylesine ilerlemişken o devirlerde yaşamadığıma şükretmiştim.

 

 

 

 

 

 


2 Eylül 2021 Perşembe

Rizzoli & Isles (2010-2016)

Rizzoli & Isles Amerikalı yazar Tess Gerritsen'in aynı adlı sekiz kitaplık serisinden TV'ye uyarlanan, 7 sezon 105 bölüm devam eden polisiye, suç, gerilim odaklı televizyon dizisidir. Hikaye Bostan Polis Merkezi cinayet masası dedektifi Jane Rizolli ve adli tıp baş uzmanı Maura Isles'ın onuz omuza vererek çözüme kavuşturduğu birbirinden ilginç, gizemli, karanlık ve ürkütücü suç davalarını merkeze alırken yine onlarn gündelik yaşamdaki koşuşturmalarına yer verir. Taban tabana zıt zevklere ve ayrı dünyalara sahip bu iki insan zamanla birbirleri için vazgeçilmez sıkı dost  hale gelirler. 

İtalyan göçmeni ailesinin tek kızı ve Boston Polis Departmanı Cinayet masasının gözü pek dedektifi Rizzoli kadınsı yönü biraz zayıf kalmış giyim kuşama değil rahatına düşkün, evinde biraz paspal ama işi söz konusu olduğunda zeki, kararlı, korkusuz ve konumunun hakkını veren güçlü bir kadındır. İki erkek kardeşin küçüğü Frankie için rol modelken suçla tanışıklı büyüğü Tommy'e karşı bir parça güvensizdir. Hayatı seri katil Hoyt'un yeniden başlayan cinayetleriyle allak bullak olur. Eski ortağı deneyimli dedektif  Korsak (Vincent "Vince" Walter Korsak) şu anki partneri Frost (Barold "Barry" Frost) ile davaya müdahil olurlar. Ancak Jane daha önce soğuk, acımasız, ürkütücü ve çok zeki bu adamla ölümüne olması muhtemel bir biçimde karı karşıya geldiği olaylar yüzünden oldukça hassastır. Süreç kendisinin de beklediği gibi zorlu biçimde başlar.

Varlıklı bir ailenin evlat edinilen kızı baş adli tıp sorumlusu Doktor Isles ise  adeta ayaklı bir kütüphane yada gezici arama motoru niteliklerine sahiptir. OKB derecesinde olmasa da düzene takıntılıdır. Dış görünüşüne önem verir. Vazgeçemediği topuklu ayakkabılarıyla etrafta bir moda ikonu gibi gezinir, görünümünde taviz vermez. İnce ve pahalı zevklerin kadınıdır. İngiliz aristokrasisinden fırlamış aile ilişkisine rağmen özellikle annesine büyük saygı duyar. Bir süre sonra tamamen tesadüf eseri önce babasının ardından da annesinin kim olduğunu öğrenir ki hayallerindekinin aksine bu onu hiç de mutlu etmez. 

 

 Editör Yorumu:

Dizi boyunca İsles ve normal şartlarda kendinin taban tabana zıttı Jane'in gelişen dostlukları kimi olaylarda sınanırken kimi olaylarla daha da güçlenir. 

Benim açımdan özellikle son sezon yani 7.sezon dizinin en vasat sezonuydu ne yazık ki. Daha iyi bir bitiş beklerdim.

Notlar: 

* Yazarın kitabında hikaye daha farklıdır. Maura'nın biyolojik annesi seri katil Almalthea’dır. (Bence bu konu dizide de işlenmeliydi.)

* Yazar Tess Gerritsen dizinin 7.sezon 6. bölümünde konuk oyuncu olarak yer almıştır.

* İleri sezonlarda ana karakterlerden kimisine veda etmek zorunda kaldık. Bunlardan biri ne üzücü ki intihar etmiş

* Rizzoli & Isles kitaplarının şu ana kadar 12'si dilimize çevrilerek basılmıştır.

 

15 Ağustos 2021 Pazar

The X Files (1993-2018)


The Truth Is Out There (Gerçek Orada Bir Yerde)

İnsanların neden X Files bir yana diğer diziler bir yana dediğini 11. sezonu bitirirken daha iyi anladım. Pek çok dizi bu kadar uzayınca cılkı çıkar, karakterler daha yüksek paralar için çekip gider, hikayede bolca mantık hatası vs görülür. Burada da bir süre konu bir tez üzerine işlenirken sonrasında ondan hiç sö edilmemesi gibi temel tutarsızlıklar var. Ancak kanımca dünya dışı varlıklara dair üretilen temel komploları merkezine alıp böyle büyük bir hikaye sunması bile onu izlenir kılmak için yeterli. 

Konu tıp Uzmanlığı geçmişine sahip ajan Dana Scully'nin üstleri tarafından fikirleri nedeniyle FBI'ın yüz karası görülen Spooky "Tekinsiz" lakabını almış FBI ajanı Fox Mulder'ı izleyip araştırmalarını mantık çerçevesinde raporlayarak sunması için görevlendirmesiyle başlıyor. Washington Merkezli FBI binasının bodrumunda işine gömülmüşken yeni ortağıyla tanışan Mulder bu işi hak etmek için kiminle bozuştuğunu soruyor. Elbette işin arkasındaki sebebin farkındadır. Ancak çok da aldırmaz. Muhtemelen bu muameleye ve kendisi hakkındaki yaygın bakış açısına alışkındır. Aslında suç psikoloji konusunda en iyi analistlerden biri olarak ün salmış olsa da uçuk fikirleri O'nu istenmeyen biri haline getirmiştir. Çünkü çocukken kız kardeşinin gözleri önünde parlak bir ışık ve tam olarak seçemediği bir varlık tarafından kaçırıldığını görmüştür! (Ben gözlüklü halini çok sevdim ama belli ki yapımcılar ne yazık ki aynı kanıda değillermiş!)


Birlikte geride iki ben izi hariç ölüm nedeni anlaşılamayan 3 vakadan sonuncusunu incelemek üzere yola düşerler. Olay yerinine giderken tuhaf bir manyetik durum ve zaman sapması keşfeden Mulder açısından alışık olduğu "açıklanamayan olaylar" için bir diğer örnektir. Skully ise sözünü ettiği 9 dakikalık zaman kayboluşunu açıklayamasa da ortağı saatine gösterip bunun olduğunu iddia ettiğinde doğal olarak kabul etmez. İlerleyen süreçte öldürülen diğer kişilerden birinin açılan mezarı ve cesetin hali kafalarını iyiden iyiye karıştırır cinstendir. Üstelik Skully'nin yaptığı otopside kadavrada bir çeşit metal implant bulurlar. Sonrasında onlar araştırmalarını sürdürürken aynı ceset cesedi ortadan kaybolur ve çektikleri fotoğraflar bir yangınla yok olur. Kasabada biri aklini biraz yitirmiş tekerlekli sandalyede diğeri 4 yıldır komada iki gencin benzer benlere sahip olması da soru işaretini derinleştirir. Hikayeye devam etmek istemiyorum. Artık kalanı siz izleyin ki tadı kaçmasın.

X files bu gibi ana konuya bağlı hikayenin haricinde tuhaf güçlere sahip bireylerden zombilere, garip yaratıklardan mitolojik ve dini öğelere atıf yapan ilginç birçok farklı konuyu içeriyor. Benzer karakterleri Kriptonite etkisyle değişen insan örnekleri veren Smallville'de de görmek mümkün mesela. Bu kadar tuhaf türler nereden çıkıyor o da ayrı bir konu. Yani hepsinin deney faresi olduğu konusunda bir dosya sonucu da görmüyoruz. Zaten işin kulbu da hazır. X Files dosyaları açıklanamaz şeyleri kapsıyor. Asıl konu ise bizi "dünya dışı varlıklar var mı?" "Varsa bunların amacı ne?" Ya da tüm bunlar toplumu meşgul etmek için uydurulan hikayelerden mi ibaret  sorusunun peşine takıyor. Ancak ilk 9 sezonla 2016'la birlikte yeniden başlayan son 2 sezon arasında uyumsuzluk hisseden bir ben miyim bilmiyorum. Sanki yeni bölümlerde pek X Files havasını hissetmedim. İyi bildiğimiz kimi karakterler çok da nedeni anlaşılmayacak biçimde kötü tarafa geçip hoppala ne oluyor dedirtti.

Altta diziye dair yer verdiğim extra başlıklara göz atmanızı öneriyorum. Bu arada serinin iki filmi olduğunu da ekleyeyim. The X Files Movie: Fight The Future (1998) iyi bir film olmuş. 6.sezon ağırlıklı konuyu derinleştiriyor. İkinci filmse serilerden daha bağımsız hatta sıradan polisiye ayrıntılarına sahip bir konuya sahipti ki hani nerede, gizemli bir  X Files dosyayı izlemeyecek miydik dedirtti. Eminim bir ben hayal kırıklığı yaşamamışımdır.

* The X Files Movie: Fight The Future (1998)

* The X Files Movie: I Want To Believe

Peki polisiye detektiflik hikayelerindeki "kadın-erkek iş ortaklığı" klişesinde hep aranılan romantizm X Files'da var mı derseniz bir mum alıp yola düşmenizi önereceğim. Ancak dizi sizi öyle içine çekiyor ki o uzun sürece çok da takmıyorsunuz. Ayrıca yolun sonunda nihayet romantizm ışığını gördüğünüzde anda karakterimiz Mulder tam da lakabını yansıttığı Spooky (Tekinsiz) Mulder halini alıyor. Ne mi kastediyorum? Eeee artık izleyip görün. Bir sürü şey söyleyip heyecanı bozan uyuz tiplerden olmak istemiyorum:) Ayrıca ikilinin birlikte olmasının ahengi bozacağını savunan kitleye katılmıyorum. Bence gayet yerinde bir durum. Sonuçta gece gündüz fark etmeksizin birlikte yola düştüğün ve birçok tehlikeyi omuz omuza atlattığın birine karşı duyguların değişmesi bence kaçınılmaz. Kişi bu süreçte evli olsa eşini daha az görüyordur.

Diziye dair daha fazlası için diğer sayfalara da bakabilirsiniz. Ancak artık bolca Spoiler içeriyor olacak...İzlemeyi düşünüyorsanız ve sürprizlerin bozulmasından benim gibi hiç hoşlanmayanlardansanız ona göre göz atın.

* X Files Karakterleri

* X Files'da Gerçeğe Doğru Giden Yol

* Aklımıza Takılanlar (İzleyip neye ulaştık sorusunu sorarken oluşan başlıklar)

Siz yayın tarihine bakarak "Bu nasıl dizi? 25 sezon mu? Aman Allahım ben almayım, buna sabır mı dayanır?" deyip kaçmadan önce 9 sezonla bitip uzun süre ara verdikten sonra 10 ve 11. sezonla geri döndüğünü belirtelim. Bir zamanlar Kurtlar Vadisi'ni izleyen ve fazlasıyla beğenen bir tanıdığım "Türkiye'nin Gerçeklerini Yansıtıyor, Derin Devlet Mevzusu ve daha birçok şey" diye hayli övmüştü. O zamanın Türkiye şartlarını ve bugün "kötü" diye sunulanların  o zamanlar sırtının sıvazlandığını gayet net hatırlıyorum. Gerçekten Türkiye gerçeklerini, derin devleti mi anlatıyordu bilemiyorum çünkü Kurtlar Vadisi'nin bir bölümü bile izlemiş değilim. İşte kanımca X Files da yıllar boyu üretilmiş bir çok teoriden yola çıkarak hikayeler ortaya koyarken bir yandan da suni gündemle uyutulan ve koyun yerine konan Abd halkına ve Abd'nin kirli çamaşırlarına gönderme yapan bir dizi. Bu yüzden yapımı hangi gözle izlediğiniz önemli. Şahsen kendi ülke gündemime bakarak bende çoğu zaman pis işlerin gizlenmesi adına insanların aynı biçimde suni gündemler yaratılarak uyutulduğu düşüncesindeyim. Çünkü iktidarlar düşünen, akıllı toplumlar değil gözünü boyayabileceği, idaresi kolay, güdülmesi kolay "koyun" muamalesi yağacağı sorgulamayan kafaları ister! Tam da günümüz tablosu yani!!!!!

Ben yapımı TGRT'de "Gizli Dosyalar" adıyla yayınlanırken keşfeden şanssız nesildenim aslında. Neden şanssız derseniz "izleyici saygısından yoksun" ne aptal bir yayın anlayışı vardı bu kanalın! Bölümler özensiz yayınlanır bazen aynı bölüm sonraki gün de tekrar edilirdi vs. Geç saatte olduğu için beklediğinize pişman olurdunuz. Sonra bir devrin güzide kanalı CNBC-e olaya el attı da bu eziyetten kurtulduk. Şimdilerde bir kanal alsa da yeniden yayınlansa bile 200'ü aşkın bölüm şu anki yayın politikasında nasıl takip edilir ki? Eskiden tv'de reklamlar 15 dakika standartla gelmiyordu. Daha kısa aralıkla ama daha kısa sürüyordu. Şimdi 15 dakika molaya hayli bir şeyler sıkıştırabiliyorsunuz. Ama izlediğiniz bir saatlik bir yapım sinema filminden uzun sürede neredeyse iki, iki buçuk saatte anca bitiyor! E gelin de tv'de sıkıysa ağız tadıyla bir şeyler izleyin! Bir de o absürt sansür makaslamaları ya da reklam kazancı için filmlerin tıraşlanması yoluyla keyfi kesintiler vs yapılınca neredeyse tv izlemeyi bıraktım diyebilirim. Herhalde izleyiciyi adam yerine koymayıp sabrını zorlayan anlayışa karşı ortaya çıkan bu sonuç kimseyi şaşırtmamalı! 

İyi ki internet var:) İstediğiniz zaman aralığında, istediğiniz kadar bölüm takip edebiliyorsunuz. (Şahsen bir günde 10 bölüm kadar izleyebildim) Paralı kanallar da cebinde parası, düzenli maaşı olana yarıyor. Eğer bu ülkede (hakkıyla çalışıp kazanları tenzih ederek) üç beş yerden maaş alan şanslı azınlıktan, lüks rezidanslar dikip satışıyla zengin olan mütahit cemiyetinden, bir gecede oynayan dövizle cebini dolduran kesimden değilseniz ya da iktidarlara yakın sırtı kalın tanıdıklarınız da yoksa ya asgari ücretin normal sayıldığı kıytırık ücretlerle emeği sömürülen ya da üniversite diplomanıza rağmen Türkiye işsizliğinde boğulanlardan birisinizdir. O yukarıda sözünü ettiğim refah seviyesinin yanından geçmeyen ve son iki standartın içinde binlerce insan varken paralı kanalın ne kadar "lüks" kaçtığını herhalde söylememe gerek yok!  

 Ancak,

- Eğer bilim kurguya ilginiz yoksa,

- 1992'de henüz akıllı telefonların, Ip adreslerinin, güvenlik kameralarının olmadığı, bilgisayar ve internet dünyasının yeni yani hayatımıza girdiği, arka bölümleri kocaman uzantılı beyaz bilgisayar monitörleri, Floppy Diskleri (şimdinin usb harici bellekleri ancak veri kapasitesi sadece 1.44 mb) ve mobil iletişimde Nokia, Ericson gibi o devrin dev markalarının sunduğu teknolojiyi kullandığımız dönemler. Mulder ve Skully geleneksel yöntemlerle her türlü garip gizemi çözmeye çalışırken büyük telsizleri ya da yaşam mekanlarında kablosuz büyük ev telefonlarını görüyoruz. Dolayısıyla özellikle 2000'lerin genç neslindenseniz, şimdinin teknolojisinden fırlayan tv yapımlarına aşinaysanız ilk sezonlar eskiliği ile rahatsızlık verebilir. Ama bence buna kesinlikle takılmayın.

- İnançlarınıza kökten bağlıysanız (Dizi inaçsızlar içindir demiyorum dikkat edin!) rahatsız edebilir ya da hoşunuza gitmeyebilir.

Son Notlar: 

Dizi 9 sezonla ve iki sinema ile bitmişken uzun süre sonra 10 ve 11. sezonuyla yeniden ekranlara döndü. Ancak başrol oyuncular artık hayli ileri yaşlara sahip. İnternetin çok da güven vermeyen bilgi ortamında 12. sezon konuşulsa da ben çok ihtimal vermiyorum. 2023 sonlarında yeniden çekileceğine dair haberler yayınlandı. Başka oyuncularla yola devam edilse bu kadar beğenilir mi? İllaki ana seriyi seven ve yenisini topa tutalar olacaktır. Kaç yıl sürer o da bir diğer konu? Tabi hala geniş bir izleyici kitlesi varken, hikayenin yaratıcısı Chris Charter X Files'da hala anlatacak pek çok hikaye olduğunu söylerken ve hali hazırda para kazandırıyorken bitmeyedebilir.

Yararlanılan Kaynaklar: (Spoiler içeriyor)

http://www.thexfiles-tr.net

https://en.wikipedia.org/wiki/The_X-Files

https://www.imdb.com/title/tt0106179/

https://www.bilimkurgukulubu.com/televizyon/dizi/inanmak-isteyenlerin-tv-efsanesi-the-x-files/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Gizli_Dosyalar


11 Ağustos 2021 Çarşamba

Frequency (2016)

Polisiye gerilimi fantastik bir türle birleştiren dizimiz 2000 yılına ait baş rolünde Jim Caviezel, Dennis Quaid, Shawn Doyle oynadığı aynı adlı filmin bir yeniden çevrim. Tek sezonluk oldukça iyi bir yapım. Özellikle ben öyle 6-7 sezonluk uzun hikayeleri bitiremiyorum diyenlerdenseniz çerezlik seyir sunan ve sıkmayan hikayesiyle sizi oldukça memnun edecek bir konusu var. İki hikayede elbette ufak farklar da yok değil. Başrol film de erkek iken dizi de bir kadın. Ya da baba karakteri filmde itfaiyeci iken dizi de polis memuru vs. Ancak ana konuya sadık kalınarak oluşturulmuş. Geçenlerde tv'de filme denk gelene kadar bu yapımın varlığını unutmuştum. Bulup arşive atmak isterken  diziyi de keşfetmiş oldum.



Merlin (2008)


Merlin'i bir dönemin güzide kanalı Cnbc-e sayesinde ülkemizde de seyretme imkanı bulmuştuk. Yayın tarihine bakarak dizinin çekim tarzını fazla basit ve acemi göreceğiniz yapımı neden bu kadar kalitesiz olduğunu sorarsanız ben bunu tamamen yapım şirketinin beceri yoksunluğuna veriyorum. Çünkü aynı dönemde Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter gibi fantastik öğelerle bezenmiş hikayeler fazlasıyla revaçtaydı ve hala ne denli izlenir oldukları da düşünülürse kesinlikle teknolojiden yana eksiklik yoktu. Acaba kıt bir kaynakla vs mi yayınlandı ya da izlenme oranı mı beklenen seviyede olmadığı için böylesi acemilik kokan bir çekim düzeyinde kaldı anlayabilmiş değilim.

İngiltere'nin barbar İstilası sonrası kuruluş sürecindeki krallık dönemlerinden biri ve ülke tarihi de kendi içinde bizde Hunlar'da, Köktürkler'de ya da Osmanlı'da olduğu gibi olduğu gibi bazı mitlerle bezenmiş. Kral Arthur efsanesi de kaynağını bunlardan alıyor. Hatta öyle çok pişirilip sunuluyor ki herhalde Arthur Pandragon, Büyücü Merlin, Morgana, Mordered, Şövalye Vallaint, Gölün Hanımı gibi isimlere aşina olmayanımız yoktur. Hikaye tam da bu noktada Arthur'dan ziyade onu efsane bir hükümdara dönüştürecek olan Büyücü Merlin etrafında şekillenmekte. Ancak öyle Aragorn tarzı, her yanından karizma fışkıran bir Merlin'den ziyade köyden çıkıp gelmiş çiftçi çocuk  görünümümde, daha ne olduğunu kendi bile farkında olmayan 17-18 yaşında bir delikanlı buluyoruz karşımızda. Yukarıda bahsettiğim bildik diğer isimler de araya serpiştirilmiş.

30 yıl önce büyücülerin yarattığı söylenen büyük yıkımın üstesinden gelen ve son yaşayan ejderhayı da alt etmeyi başaran Uther Pendragun'un hükümdarlığı devam ederken şehre giriş yapan bir delikanlı annesinden getirdiği mektubu iletmek üzere krallığın hekimi Gaius'u bulmaya gelmiştir. Kentte bir idam ve ona bağlı büyücü yaşlı bir annenin lanet haykıran büyüsüne şahit olduktan hemen sonra kalenin hekim için ayrılan odasına henüz varmıştır ki üst kat kitaplık raflarında araştırma yaparken dengesini kaybeden adamı mutlak bir kazadan sadece bir bakışla "zamanı yavaşlatarak" yaptığı büyü sonrası kurtarır. Gaius durumun farkındadır. 

Çocuğun hayatı orada güvende değildir. Ne de olsa ülkeden büyü kullanmak yasaktır ve pek de adaletli bir yaklaşım sergilenmeksizin büyücü olduğu düşünülen herkesin sonu kazıkta yakılmayı gerektiren tek bir cezayla bitmektedir. Ancak bir annenin oğlu için rehber olacağına dair beslediği umudun anlamının da farkındadır. Ricasını da görmezden gelemez. Böylece hekim çırağı olan Merlin önce tatsız biçimde Arthır'la ardından da Gwen'le ve kralın himayesinde büyüyen Lady Morgana ile tanışır. Bu sırada şehir kara günlerden kurtuluş için yapılacak kutlamalara hazırlanmaktadır. Sesiyle ünlü Lady Helen şölene şarkılarıyla eşlik edecektir. Ancak yol güzergahında şöleni kana bulamaya yeminli büyücü kadının hedefi olur. Akşam yemeğine şarkısıyla giriş yapan kadın herkesi büyüyle uyuturken Merlin doğuştan sahip olduğu nitelikle buna maruz kalmaz. Kadının üzerine salon avizesini düşürerek son anda O'na engel olur. Herkes şaşkınlık içinde uyanırken yerde kendine gelen kadın son nefesini vermeden bu kez büyüyle bir hançeri Arthur'a yollar ve Merlin son anda onu çekerek koltuğa mıhlanmaktan kurtarır. Ardından kralın buyruğuyla prensin uşağı olma onuru bahşedilir ki O'na göre bu kendisi için kesinlikle hiç de lütuf değildir. Ancak günler geçtikçe Arthur'un babasından çok daha adil ve düşünceli bir genç adam olduğunu anlamaya başlar.

Notlar:

Stonehenge (İngiltere)

- Rivayet edilen orijinal hikayede Merlin Uther'in arzusu ile krallığının varisi Arthur'un doğumuna büyüyü karıştıran bilge büyücüdür. Yani yaşı ondan büyüktür. Büyücülerin normalden uzun yaşadıkları da kabul edilir. Tüm bunların kaynağı ise Keltlere kadar uzanır.

- Bir diğer rivayet Merlin, Kılıç Efsanesini oluşturan kişi, Arthur'un yoldaşı, onu Efsane bir hükümdara dönüştüren kişidir.



24 Temmuz 2021 Cumartesi

Good Doctor (ABD Version) (2017-?)

The Good Doctor, 25 Eylül 2017'den bu yana ABC'de yayınlanan bir Amerikan tıbbi drama televizyon dizisidir. Ülkemizde Mucize Doktor adı ile yayınlanan bir versiyonu olduğu gibi aynı adla on bölümlük bir Japonya  versiyonu da mevcuttur. Yapımların tümünün kaynağı yine aynı adla yapılmış 2013 tarihli  Güney Kore televizyon dizisidir.

Türkiye - ABD -  Güney Kore - Japonya

Otizmli ve savant sendromlu genç bir cerrah olan Dr. Shaun Murphy (Freddie Highmore) St. Bonaventure Hastanesi'nin cerrahi ünitesinde göreve başlar. Olağanüstü tıbbi yetenekleri olmasına karşın bir yandan durumunun yarattığı önyargıların üstesinden gelmeye çalışırken diğer yandan da kendini yeni çevresine kabul ettirmek gibi zorlu bir mücadele içindedir. 

NOTLAR:

* Hayli yüksek izlenme oranları elde eden ve hali hazırda 5. sezonunu tamamlayan yapım 6.sezonla yoluna devam ediyor.

* Bizim Mucize Doktor ya da Kore versiyonunun aksine Dr.Shaun Daha sosyal ve denemeye açıktır. Yanılmıyorsam Mucize doktorda Ali Vefa sevdiği kızın elini bile tutmakta sorun yaşıyordu. 

* Dizinin yapımcısı Yapımcı David Shore'un ilk tıp dizisi de değil. Daha Önce House Md isimli uzun soluklu bir diğer başarılı tıp dizisine de imza atmıştır ki yakın zamanda final yapan Hekimoğlu'da bu dizinin bizim memleket versiyonudur


Good Doctor (Kore Versiyonu)


Superman And Lois (2021-?)

Oldum olası DC Comics'in bu süper kahramanını severim. (Batman de dahil diğerleri ise yanımdan geçmez. Belli bir parça Flash). Hikaye bir çok kez beyaz perdeye taşındı. 90'larda Clark ve Lois ya da 2005'te ilk kez izlediğim, on yıl devam eden Smallville gibi dizi versiyonları yapıldı. 90'lardaki Clark ve Lois dizisini de severek izlerdim. Ancak oyuncu asya kökleri taşıyordu ve sanırım bu bağlamda orjinaline pek de uymayan bir görünüme sahipti. (Gerçi asya dizi ve filmlerinden yana şikayetim yok. Malum bu konuda da mevcut bir bloğum bile var.) Ancak dediğim gibi özüne pek de uymamıştı bence. Açıkçası tüm bu versiyonlara rağmen hikayeyi şimdi tanıtacağım şekliyle ele alan bir yaklaşımla daha önce karşılaşmamıştık sanırım. Evli barklı bir Supermen hikayesiyle yani:)

          Clark& Lois           Smallville (Clark & Lois)

Neyse gelelim dizimize. Artık ergen iki erkek çocuğa anne babalık yapan ve evlenmiş olan Clark ve Lois bayan Kentin ölümü sonrası çiftlikle ilgili karar vermek üzere Smallville dönerler. Eski ilk aşk Lana Lang'in de yer aldığı kasaba sakinleri tarafından dostça karşılaşsalar da pek çoğu şehirli tiplere uzaylı muamelesi yapıp renk vermeyen taşralı modundadır. Görünüşte herşeyi satmak ve hayatlarına devam etmek en mantıklı şeydir. Ancak özellikle kasabaya çöreklenmeye meraklı zengin bir girişimci ve yaşanan bazı tatsız durumlar normalde bu yönde verecekleri kararı engeller. Öte yandan oğulları kasaba hayatından memnun değildir. Bu yüzden taşınma fikrinden nefret ederler. Lise hayatı onları dışlayan çocuklarla mücade etmelerine neden olur. Elbette Clark ergen çocuklarından bile sakladığı kimliğini gizli tutmak ve kötülerle yine mücadele etmek durumundadır.

Editör Yorumu

Bir LGBT olmazsa olmaz diye film ve dizi sektörü yakında kanun da çıkarır. Bunu bu yapımda görmekse beni ondan soğutan yegane şey oldu. İzlemeyi bıraktım.


Editör Bilgi Notu

Oyuncu Tyler Hoechlin sadece bu dizide Supermen'i oynamamış. Supergirl, Arrow ve The Flash'ta Superman olarak yer aldığı gibi The Last Son of Krypton'da  “Crisis on Infinite Earths kısmında da rol almış. Belli ki oldukça büyük bir izleyici kitlesi karakteri kendisine layık görmüş, fazlasıyla sevilmiş. Eh bilirsiniz Superman'ı oynayabilmek herkesin harcı değil.

 DC Karakterlerini Anlatan Filmler

FilmVizyon Tarihi
Çelik Adam2013Zack Snyder
Batman v Superman: Adaletin Şafağı                       
2016Zack Snyder
Suicide Squad: Gerçek Kötüler2016David Ayer
Wonder Woman2017Patty Jenkins
Justice League: Adalet Birliği2017Zack Snyder
Aquaman2018James Wan
Shazam!2019David F. Sandberg
Birds of Prey(Yırtıcı Kuşlar)2020Cathy Yan
Wonder Woman 19842020 Patty Jenkins
The Suicide Squad: İntihar Timi2021James Gunn
Black Adam2022Jaume Collet-Serra  
Batgirl2022Adil El Arbi& Bilall Fallah        


Diziler

- Supergirl

- Superman And Lois (2021-?)

- Smallville

- Lois & Clark: The New Adventures of Superman (1993)

- Krypton