19 Ocak 2019 Cumartesi

Moonlight (Mavi Ay)


1983’de bizde de yayınlanıp sevilen Remington Steele dizisinin ilk bölümlerini yazan Mavi Ay’ın yaratıcısı senarist Glenn Gordon Caron Remington Steele’den ayrılınca ABC kanalı yazardan kadın-erkek dedektif ikilisi etrafında dönen yeni bir dizi yazmasını ister. Ancak başlangıçta Caron pek de istekli değildi,. Başrol oyuncu Cybill Shepherd eski bir modeldi. Senaryonun yazılmış 60 sayfasını okuyan Cybill, dizinin yıldızı olarak en başından projeye katıldı. Erkek oyuncu arayışı için 3000 kişi ile görüşüldü ve  adı duyulmamış Bruce Willis isimli aktöre verildi.

Hikaye bir zamanlar parlak bir hayat yaşayan ve Mavi Ay isimli bir şampuanın marka yüzü olarak tanınmış eski model Madelyne Hayes uyandığında muhasebecisinin kazandığı parayı çalıp kaçtığını öğrenir. Elinde kalan ve sürekli zarar eden birkaç yatırımdır. Avukatının tavsiyesi ile çalışanları işten çıkartıp ofisi kapatmak üzere "Melekler Şehri Dedektiflik Bürosu"na gelir. Topesto’ya ofisin sorumlusu ile görüşmek istediğini bildiren Maddie, odasında basketbol oynayan, gelecekteki ortağı David Addison ile tanışır.  Acemi dedektif olarak daha ilk günden bir davanın içinde bulur. Artık büronun adı Mavi Dedektiflik Bürosu'dur.


Özellikle Bruce Willis'in kendinden emin ve biraz ukala tavırları diziye ayrı bir ren katar, Cybill Shepherd'ın buğulu gözlerle arzı endam ettiği sahnelere bayılırdım. Oyuncu çok güzel gelirdi. Oyuncuya sesi ile hayat veren Alev Sezer'i 1997'de vefat etmişti. Ondan sonra onu seslendiren hiçbir sesi ona yakıştıramadım.

Tuhaf sekreter Topesto'nun telefona cevap verirken söylediklerini eklemesem olmazdı.
"Mavi Ay Dedektiflik Bürosu

Ne yapar eder çözeriz sorunu

Sizi aldatıyorsa buluruz

Nerede olsa sevgilisiyle basarız

Üzerine tarih atarız

Kayıplarınız bizim uzmanlık alanımız"

Eh Al Jerreau’nun seslendirdiği Moonligting dizinin o güzel şarkısını da anmadan bitirmek olmaz. İyiki internet var. Aksi halde onları bulup da dinleme imkanından da yoksun kalırdık.

Metnin içeriği alıntıdır.

Remington Steele (1982-1987)


Pierce Brosnan'nı üne kavuşruran Staphanie Zimbalist'le başrolünü paylaştığı 1980'de yayınlanan NBC dizisi Remington Steel (Detektiflik Bürosu), polisiye-dedektiflik türünde bir yapımdır. Pek de büyük değilken bile mavi gözleri ve karizmatik duruşuyla oyuncuyu çok beğendirdim. Bu dizi Moonlight'dan sonra  yayınlandı diye anımsıyorum. Ona rakip kabul edilmişti yayınlandığı dönem.

Özel dedektiflik yapan Laura Holt, işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle ajansının ismini Remington Steele adıyla değiştirir. Gerçekte var olmayan bu patronla görüşmek isteyen müşteriler patronu göremeyince işler daha da kötüye gider. Bir gün, bir hırsız ajansa gelip gizli evrakları çalar ve Remingston Steel’in varolmayan biri olduğunu anlar. Bu noktadan sonra Remingston Steel (Pierce Brosnan) gerçek biri haline gelir. Laura birlikte çalışacağı kişiyi bulmuştur. (Bu kısım alıntıdır)

Remington Steel Music Video

12 Ocak 2019 Cumartesi

Smallville (2001-2011)



Uzun soluklu bir tv dizisi olan Smallville dile kolay tam 10 sezon devam eden bir seri. Temcit plavı gibi tekrar tekrar pişirilip sunulan hikayeyi yani Suprmen'ı bilsek de bu dizi onun çiftlik çocuğu dönemini yani gençlik yıllarını bizlere sunuyor. İzlediğim dönem Abd'ye gitmiştim ve dönünce seriyi takip etmeyi sürdürdüm. Vakti zamanında yayın hayatı süresince pek çok yapımı ekranlara taşıyan CNBC e kanalı sayesinde tüm sezonları izleme fırsatı buldum. Sonrasında netten bulup edinme şansım da oldu. Arşivimde hala durur.

Kansas'ın Smallville kasabasında gerçekleşen 1989'daki meteor yağmurunda, uzay gemisi dünyaya indiğinde içinden çıkan 4-5 yaşlarındaki erkek çocuğu Kent çifti tarafından bulunur ve evlat edinilir. Clark dünyada sıradan bir ergen gibi yaşamakta ve güçlrini yeni yeni farkına varmaktadır. Cloe ve Pete de dahil kimse yapabildiklerinin farkında değidir. Okul arkadaşı Lana Lang'e tek taraflı beslediği aşkı sır gibi saklı tutar. Kendisinin gelişiyle dünyaya düşen ve Kripton gezegeninin parçalarını içeren meteor taşları (Kriptonit) bazı kasaba sakinlerinin insanüstü güçler edinmesine sebep olmaktadır. Clark her bölümde bunlara karşı mücadele ederken birgün kasabada fabrikası bulunan Luthor Corp'un'un yegane mirasçısı Lex'in hayatını kurtarır. Ailesi geçmişte baba Lionel Luthor'la yaşadıkları bir takım olaylar nedeniye aralarında filizlenen dostluğu hoş karşılamaz. Öte yandan Lex'in de sonradan keşfedeceği üzere Luthor Corp'da meteor taşlarıyla deneyler yürütülmektedir.


Hikaye on sezon olunca bir raddeden sonra cidden sıkılmaya başlıyor insan. Özellikle ilerleyen sezonlarda kucaktan kucağa gezen Lana Lang iyice miğde bulandırır oldu. Her ne kadar Supermen'in tek gerçek aşkı olarak bilinse de Loise Lane'de tıpkı Lana Leng gibi bir çiçekten diğerine kondu durdu ve en başından son bölüme değin sevemedim. Daha doğrusu oyuncuyu bu karakterle hiç bütünleştiremedim. Dizi on sezon sonunda ağzınızda yavan bir tat bırakabilir. Bu yüzde ara vermeden hızlıca izlemenizi öneririm. Bu hikayede Lex'e şapka çıkarmamak haksızlık olur. O olmasa Clark bile bir yere kadar izlenir bir karakterdi. Son sezonlarda Lex'in yerini doldursun diye konan karakterler de hiç tad vermedi.

NOTLAR:

  • Hikayede Clark Kent'in annesini oynayan oyuncu Annette O'toole Supermen 3'te Lana Lang'i oynamıştır. 
  •  Orijinal Superman filmlerinde oynayan ve sonrasında kötürum kalan oyuncu Christopher Reeve bu dizide konuk oyuncu olarak yer almış, kısa bir süre sonra da vefat etmiştir.

Fringe (2008-2013)


5 sezonluk bir yapım olan Fringe, J. J. Abrams, Alex Kurtzman ve Roberto Orci tarafından kurgulanmış kurgu dizisidir. Dizi Sony Channel'da yayınlanırken bana The X-Files’ı hatırlatmıştı. Aslında kaynağını oradan almış dersek daha doğru olur. FBI'ın bir kolu olan Boston, Massachusetts merkezli Sınır Bilim Departmanı Fringe'de tuhaf vakaları mercek altına almaktadır. Özel ajan Olivia Dunham, metafizik üzerine araştırmalarda bulunan ve bir dönem akıl hastanesinde kalmış bilim adamı Walter Bishop ve onu hastaneden çıkaran oğlu 190 IQ'lu dikiş tutturamamış Peter Bishop garip ve esrarengiz olayları, insanları araştırırlar. 
 
Hikaye Almanya'dan kalkan bir uçağın yolcuları arasında bulunan bulunan bir yolcunun sebep olduğu karmaşa sonrası düşmesiyle başlar. Olivia olay yerine gittiğinde gördüğü manzara  başka hiçbir yerde karşılaştığı birşeye benzememektedir. Yaşayan herkes tuhaf bir sıvı ile kaplanmış ve afeta şeffaf iskeletlere dönüşmüştür. Bu acayiplik medyadan gizlenir ve soruşturma süreci devam eder.  Özel hayatında ise işler karmaşıktır. Bir meslektaşıyla büro kanunlarına aykırı olmasına karşın Ajan John Scott'la gizli biçimde görüşmektedir. İki iş arkadaşı gibi selamlaştığı Scott ile buldukları bilgiler onları depolara götürür. Arama iznini bekleyecek zamanları yoktur. Kilitleri açıp birer birer aramaya girişiler. Laboratuvarı andıran bir tanesi şüphelerini doğrular cinste malzemelerle doludur. Derken bir adam belirir ve ikiliyi görünce kaçmaya başlar. Olivia elindeki küçük kumandayı görünce kovalamacada önünde yer alan ortağına bağırır ama bu patlamayı engelleyemez. Scott ağır biçimde yaralanır. Bedeni uçaktaki aynı kimyasala maruz kalmıştır. Durumu iyi değildir. Olivia hastalığa olası çareleri araştırırken bulguların bu alanda çalışma yapan tek isme Walter Bishop'a çıktığını fark eder. Dahası adam uzun süredir bir akıl hastanesinde kalmaktadır. Aile onayı verilmeden görüşme imkanı da yoktur. Tek yakını ve vasisi görünen oğlu ise parlak bir zeka örneği gibi görünse de daha çok yasal olmayan işlerin peşinde koşmaktadır. Durumu anlatmasına karşın yardım talebi geri çevrilince geçmişindeki karanlık işleri tehdit için kullanır. 
 
Irak'tan Boston'a varmaları sonrası son durak akıl sağlığı merkezidir. Walter vasisi Peter'ın imza ve gözetimi altında çıkarılır. Kafası dağınık, tuhaf, bazen ansızın kaba ve buyurgan davranışlar sergileyen yaşlı bir adamdır. Olay yeri incelemesinin sonrası eski laboratuvarına gitmeyi talep eder. Harvard üniversitesinde uzun yıllar kullanıma kapatılmış yer neyse ki hala adamın aradığı birçok malzemeyi (eskilikleri gerçeği dışında) barındırmaktadır.

 
Hikayenin bizi götürdüğü nokta:
 
- Olivia'nın çocuk evresinde ilaç deneylerine maruz kalışı. Kendisyle birlikte birçok cocuğun geleceğin askerleri olarak sınıflandırılıp üzerlerinde benzer testler uygulandıktan sonra aynı kaderi paylaştığı  gerçeği.
 
- Kurucusu William Bell ile Massive Dinamic şirketinin her olayın bir yerinde sebep ya da sonuca götüren etkisi.
 
- Biyolojik-Kimyasal maddeler üzerinde çalışan ve birçok olayın ardındaki isim olan ZFT.
 
- Hiç basılmamış, dünyanın uğrayacağı yıkımı anlatan ve Walter Pishop'un envanterinden çıkan (William Bell'e ait) daktilodan yazılmış görünen kitap. (Daha sonra aynı kitabın basılmış halde diğer evrende var olduğunu öğreniriz)
 
- Walter Pishop'un devlet adına yürüttüğü araştırmalardan bazılarının olaylara neden olduğu gerçeği.
 
- William Bell'in Oliva ile görüşüğünde anlattığı, iki dünya arasındaki kapıyı açacak kişinin varlığı ve onu arayan birilerinin oluşu.

- Düzene mensup "Gözcü" olarak kodlanan, tuhaf bir dilde notlar alıp değişik dürbünler kullanarak gözlem yapan kimliği belirsiz ve zamandan bağımsız, yaşlanmayan kel insanlar. 

- Bir ya da iki sezon sonrası paralel evren gerçeği ve birbirinin aynı insanların varlığı. 


Editör Yorumu:
 
Her bölümde ana hikayeye dair bir şeylerin ortaya çıktığı soluksuz bir dizi arıyorsanız Fringe tam da istediğiniz gibi olabilir. X Files'ın rakibi sayanlara hak vermedim değil.
 
 
 

Sherlock (2010-?)

Oyuncular:

Sherlock Holmes: Benedict Cumberbatch
Dr. John Watson: Martin Freeman
Mrs. Hudson: Una Stubbs
DL Lestrade:  Rupert Graves
Mycroft Holmes: Mark Gatiss

CNBC e kapanmadan önce televizyonda popüler yapımları takip etme olanağı buluyordum. Ancak paralı paketlere üye değilseniz artık nerdeyse imkansız. Sony Channel ümit vadedici bir giriş yapmış olsa da dizileri tekrar etmekten öteye gidemiyor. Fridge'i bitirene kadar canımı çıkardı kanal. Son sezonu vermeden ilk sezonları kaç kez başa sardı anımsamıyorum. Sonunda da nihayet yabancı dizi, film görebilirim diye büyük ümitler bağlamışken kapandı gitti. Lifetime bir diğer ümit vadeden kanaldı ama o da TLC'nin ev tamiratı ya da 270 Pound Kilolu insanları tedavi eden doktorun programı gibi programlara yenik düştü galiba. Sony Channel'la aynı kaderi paylaştı. Tv'lerdeki filmler derseniz daha beter. Düşük kalite ve cidden berbat. Aynı yapımları makarayı çevirir gibi tekrar edip duruyor.

 

Sherlock daha önce pekçok kez beyazperdeye, dizilere ya da çizgi filmlere konu oldu.  İki binli yıllarda Rober Downey Jr.'la bir kez daha izleyiciyle buluşmuş, devam halkası da olan iki sinema filmi ile fazlasıyla beğenilmişti. Hatta 3. film için çalışmalar devam ediyor.

Mark Gatiss tarafından her bölümü 90 dakika yani film tadında hazırlanan Sir Arthur Conan Doyle'ın 19.yy İngiltere'sinin en ünlü dedektifi haline getirdiği karakterin aynı adı taşıyan romanlarından günümüze uyarlanmış Sherlock dizisi her biri 4 bölümlük 4 sezondan oluşan televizyon dizisidir. Dolayısıyla at arabaları yerine günümüz dünyasının arabalarını cep telefonlarını gözürüz. Hatta  Sherlock bir internet fenomenidir. Karaktere şeytan tüyü var dediklerimden bir oyuncu Benedict Cumberbatch hayat veriyor.


İkili John Watson'un bir arkadaşı aracılığıyla karşılaştığında şehirde gerçekleşen cinayetleri açığa çıkarmak için aşırı hevesli görünen ve kendini sosyopat olarak nitelendiren Sherlock'da bir oda arkadaşı aramakta ve 221b Baker Sokağı’nda yaşamaktadır. Nöylece Sherlock Holmes’ün zekası, Watson’ın doktorluktan gelen deneyimi ile birleşince haliyle cinayet soruşturmalarında tıkanan polis teşkilatı kapılarını aşındırmayı sürdürür. Hikayde aşina olduğumuz bir diğer isim  Profesör James Moriarty ve Sherlock'un kalbini çalmayı başaran dominat hanım Irene Adler gibi ilginç karakterlerle dizi renklenmeye devam eder.


4. Sezonda bir de Spin Off bölüm yer alır. Karakterler 19.yy İngiltere'sindedir.



Benim için izleyip de bitirdiğimde neden daha önce izlememişim ki dedirten bir yapım oldu diyebilirim. Özellikle bazı bölümleri büyük keyifle izledim.